Kepçe Kulak Emrah

Memleketteyim,evdeyim,canım sıkıldı,fotoğraf albümlerini karıştırdım biraz.Çokça fotoğraf buldum,6 aylıktan bu yaşıma kadarki sürece dair.Yalnız bir şey dikkatimi çekti gene,kepçeymişim lan ben 😀

Abim ve ablam sağ olsun,bu kepçe kulaklarımla,dünyanın en yaratıcı espirilerini yaparaktan bir yerde farkında olmadan bana iyilik ettiler,kendimle dalga geçebilmeyi öğrettiler.

Mesela iyi hatırlıyorum;Çanakkalede,Asya’dan Avrupa’ya feribotla geçerken,abim ordan bir espri yapıyor,”emrah güvertenin en ucunda rüzgara karşı durma,feribot yavaşlıyor” diye,ve feribotta kim varsa gülüyor,benim gözler doluyor,abiye kafa atmak istiyorum,olmuyor.Derken ordan ablam bir espri yapıyor “kaptandan rica edelim,motoru durdursun,boşa mazot yakmasın,emrah doğru rüzgarı yakaladı,Eceabat’a kadar götürür bizi” houhouhh ve nıuhaha eşliğinde gülüşmeler…

Lan daha çocuktum be,nası ağlardım.Orta okulda gene,mezun olmaya yakın,sınıftakiler,bahçedeki bir banka,hatıra olsun diye herkesin ismini ve lakabını kazımış.Ulan bi baktım “Emrah”ın yanında ayı götü büyüklüğünde “KEPÇEEEEE” yazıyor,üzüldüydüm.Sonra deliler gibi o yazıyı silmeye uğraşmıştım..

Ya garip bi durum,kafa ufak kalmış,kulaklar hakkatten 100 mt öteden beyaz adam kıçı gibi belirgin,sonra zamanla kafa büyüdü,nispeten normalleşti kulaklar..

Daha beter bi durum vardı.Muhtemelen ablam eğlenicek bi konu bulamadığından benle çok uğraşırdı.3 yaşımdan beri bana “seni aslında hayvanat bahçesinden aldık,sen maymundun,sana 2 hafta ağda yaptık,bu hale getirdik” derdi(manyaklığa bak) e bende telkinlere açık bir dönemdeyim,dese ki; “sen fildin,seni yavruyken bulduk,hortumunu kestirdik,yağlarını da liposakkkkşınnnla aldırdık” inanırdım..

Bu maymun olayını baya kafaya takmıştım.İlkokul 1 de okumayı sökünce,insan baya bi meraklı oluyo,yazı olan ne varsa okumak istiyo ya,çekmeceleri karıştırıyodum evde,anam-babamın evlilik cüzdanını buldum,açtım okumaya başladım,orda bir bölüm var; “Evlilik içinde doğan çocuklar” diye..Kayıtlara baktım “1975 Kubilay” ikinci sayfada “1977 Sevilay” üçüncü sayfada bi bok yok..Anammm,gözler doldu bende ve aklıma ilk gelen şey “maymunmuşum lan hakkatten” oldu..

Komplekslerden kurtulmak zor iş vesselam,ben pek bir acısını çektim..

Bir de şu olay garip.Neden insanlarda var bu tutarsızlık,hayvanlarda yok!Hiç kepçe bir aslan ya da uzun burunlu bi maymun gördün mü?Hep aynı onlar,standart..(biri açıklasın,araştırması zor geldi)

Vardır bir hikmeti herhal..

Allah sağlık vere,gerisi yalan..Zaten geçici olan dünyada,bir de insanları cismani görmeye kalkarsak,hay sıçıyım böyle zihniyete ben!

Güzellik Yarışmalarının mantığını halan kavrayabilmiş değilim.Yahu güzel olmak için her hangi bir emek sarf etmedin ki sen,böyle yaratılmışsın sen zaten.Dolayısıyla emek verilmemiş bir şey üzerinden taç takmanın manası nedir?Güzelliğinizi neye borçlusunuz sorusuna da bir aklı başında insan demez ki “böyle yaratıldım,ya da Allah vergisi” saçma yanıtlar var,havuç suyu içiyorum,salatalık kabuğu sürüyorum,koşuyorum,zıplıyorum falan..Ulan salak,sen zaten güzelsin,ben 16 yıl boyunca yüzüme salatalık kabuğu sürsem,hatta abartıp salatalık bostanlarında yuvarlansam,yakışıklı olur muyum?Olmam!Demek ki keramet salatalıkta değil,yaratılışında..

Kısa 2000 Kırmızı bulmak,neden bu kadar zor anlamıyorum ayrıca!