Şaka-Maka Mada-Faka

Başlığı öylesine attım,art arda söyleyince uyumlu geliyo kulağıma..

Cümle içinde de kullanayım,daha iyi anlaşılsın..

Kişi1:Ali var ya,çok şakacı eleman..

Kişi2:Olm komik adam ama,çakal da..

Kişi1:O zaman Ali için  “Şaka-Maka Mada-Faka” bir adam  diyebilir miyiz Lan?

Kişi2: Olll Rayttt Beybe,dedik bile..

Adliyedeki memurlardan bahsedicektim aslında..

Adliye’de resmiyeti,hiyerarşiyi iliklerinde hissediyorsun agacım..Avukat’ın yanında çalışmaya başlamadan önce sakallar konusunda Usame Bin Laden’le kapışırdım,adliyede bi sorun-proplemi (Pardon’u izleyenler bu repliği hatırlayacaktır) olmasın diye,berbere gidip,mümkünse bebek kıçı yumuşaklığında bir sinek kaydı istiyorum dedim..Berber sakal traşını yaparken,adamın ikram ettiği kruvaze konyakı (courvoisier cognac) yudumlarken,tv’den de günlük borsa hareketlerini izliyordum..Ohaaa,yok lan,adam sakalla uğraşırken sürekli aynadan kendime baktım,arka koltukta bi adam vardı,habire bana bakıyodu..

Çok pis bi durumdur o be,hani saç traşı başlamıştır..Saçın sağ tarafını halletmiştir,ama sağ-sol taraf arasında belirgin bi fark vardır,berber koltuğu da sokağa az biraz yakınsa,sokaktan geçen gacıların seni görmesi vardır,oyy ne felaket bişi lan o..“Kes lan,sol tarafı da kes,rezil oldum,o geçen hoşlandığım kız,çabuk kes,havlu tut cama,görmesin Allah’ın yok mu lan?”

Neyse,traş olayını hallettikten sonra,aynada 2 gün kendime alışma evresi geçirdim.Az sonra aynaya bakıcam ama korkmıycam,korkmıycam,derin nefes al korkma..

İlk günden Avukat Abü,şu dosyayı al,Asliye Hukuk’ta davası açılcak dedi..Agacım şimdi bizde teori var pratik yok..Ulan ne dosyası,ne dava açması,daha ilk günün 5.dakkası,kahve-mahve yapıyım sana,yerleri paspaslıyım abü?

Adam gönderdi beni,yolda düşünüyorum,nası açıcam lan ben bu davayı?Kafada şöyle bir fikir var sadece; Adliyede bi oda var,kapısında şöyle yazıyor; “İtinayla Dava Açılır,Ağır Ceza’da Dava Açtırana,Sulh Hukuk Bedava” falan..

Gittim adliyeye,hakime havale ettirmek gerekiyormuş ilk..Asliye Hakimi yoktu,Ağır Ceza hakiminin odasına gittim..Adamın makam ismi,insanı yıldırıyor be..Kapıyı çaldım,gir demesini bekliyorum,ses yok amcadan..Kafayı uzattım,Sayın Hakimin,bi havale vardı (havale geçiriyorum farkında değil adam) hiç konuşmadı,aldı dava dosyasını inceledi,imzayı çaktı,gene konuşmadı,imzadan sonra yüzüme baktı,ben şöyle algıladım, “Gözlerime bak,kapıyı çıkarken kapa,*iktir git,işim gücüm var” algıladığım gibi yaptım..

Sonra,vezneye gittim dava harcı ödemeye,içeriye adımımı attım,aynen şöyle bi höykürme “Çık,dışarda bekle,tek tek alıcam,odada beklemenin anlamı yokkk” Herif Hocalı Katliam’ını yapanlara bağırıyo sanki…

Ordan Asliye Hukuk’un kalemine gittim,dosyayı teslime..Agacım,kalemdeki memurların havası Hakim’e Savcı’ya bin basar..Babasının hayrına memuriyet yapıyo sanki herifçioğlu..İyileri de var tabi,devlet özel yerleştirmiş onları,eminim,memur imajı hepten sıfır olmasın diye..

Koridorlarda yürürken,kimin hakim,kimin savcı olduğunu bilmediğimden bi tedirginlik var,atamadım üstümden be..Sanki yanlışlıkla çarpsam birine,adam Cumhuriyet Baş Savcısı çıksa;

Savcı:Höyttt ulan deve,bana çarpmak kaç yıldan başlıyo biliyo musun sen?

Ben:Allah’ım al canımı,şu an al,yeri yar içine giriyim..

Savcı:Kime diyorum efendiiii,kimeee,askerler yakalayın şunu,savcıya çarpmak ne demekmiş gösterin,ama öldürmeyin,bana ölüsü yaramaz..

Tabi ki böyle değil de,kafada böyle bi profil oluştu..

Bitirirken aklıma ne geldi lan,Amerika,İngiltereye giden Şafak ismindeki şahıslar sıkıntı çekiyo mu?

Cümle içinde pek bi pis duruyolar;

Şafak you are so handsome..