Sene 2003,lise son,Öss kavramına aşinalığım,sınıf arkadaşlarının sınıfa getirdiği soru bankalarından ibaret..
Durum o kadar vahim ki; Bilirsin,okulun son haftası pek gelen olmaz.Bizim sınıfa da ben dahil,4-5 kişi geliyodu,biri Aslı’ydı (can dost). Aslı’ya serum bağlamıştık,bu sayede kantine gitme derdi olmadan,aralıksız 8 saat soru çözebiliyordu.Aslı,istersen altına ördek sür,tuvalet derdinden de kurtulup,zamandan kazanıp 84 soru fazla çözebilirsin dedik ama onu kabul etmedi. (Aslı önce Ankara Hukuk’u bitirdi,şimdi Atılım Üniversitesinde Araştırma görevlisi)
Peki biz ne yapıyorduk o sıra? Sınıfa 3 deste iskambil kağıdı götürüp (2 desteyi nöbetçi hocaya kaptırsak,kalan desteyle Batağa devam edebiliriz mantığı) oyun oynardık..
Sonuç..
Öss: 1 – Emrah: 0 Rövanş Maçı 2004 Haziran’a kaldı..
Durumun ehemmiyetini idrak edip,2004 Öss sezonuna sıkı hazırlandım.Ailemin Sosyo-ekonomik durumu “Yavrum,emrahım,canım evladımız,girdin girdin Öss’ye,yoksa sıçtık bacaaaana,Kaportacı Hasan Usta’ya çırak lazımmış” diye bağırıyordu..Yani özel üniversite diye bir seçeneğim yoktu,tıpkı Türkiyedeki gençlerin %99’u gibi (evet üşenmedim saydım,yüzdelik orana vurdum)
Kastık,girdik bir devlet üniversitesinde hukuka..
Öss tercih forumunda,insanın gözüne bir şeyler çarpıyor hani..Normalde devlet üniversitesinde,atıyorum Makine müh. 100 puansa vakıf üniversitesinde 20 puan..
İçten içe,parası olmayanın,ya da olup ta,babalar gibi beyin damarlarını çatlata çatlata çalışıp,devlet üniversitesini kazanan bünyelerde,özel üniversitede okuyan öğrencilere karşı “hamuaa godumun zengin piçleri” tepkisi oluşmakta..
İtiraf ediyorum,bende de vardı bu ilk zamanlarda..
Sonra,düşündüm..
Vakıf üniversiteleri neden var,vakıf üniversitelerinde okuyanlar,karaktersiz zengin piçleri mi,devlet üniversitesine girmek için götü morarana kadar çalışanlar mal mı?
Halk olarak,bizde bi servet düşmanlığı var,bu kesin..3-5 arkadaş arkadaş çay içerken,önünden son model arabada biri geçse “vay amk,paran var at havanı tabi” tepkisi yükselir..
Zenginin parası,fakirin çenesini fuck’ar.
Parası olan bir ebeveynin çocuğunda zerre zeka kırıntısı olmayabilir ya da bu çocuk,koalaları kıskandıracak bir şekilde tembel olabilir.
Bu durumu bilen ve parası olan ebeveyn,evladını sokağa mı atsın,ya da bizim mahalledeki kaportacı Hasan Usta’ya çırak mı versin?
Hangi aklı başında ana-baba yapar bunu?
Ya da vakıf üniversitesinde parayla okuyan her öğrenci karaktersiz,duyarsız,dünyadan bi haber,marka tutkunu mudur?
Açık söylüyorum,parasıyla vakıf üniversitesinde okuyan öğrencilere özendim.Özendim çünkü o adam,benim gibi,Alüvyon ovaları,Türkiye’deki petrol yataklarını,yukarıdaki cümlede geçen isim-fiilleri,bir tren’in bilmem kaç km hızla tünele giripte,ne kadar sürede çıkacağını bilmek zorunda kalmadı,bu saçmalıkları yaşamadı..
Anayasa MADDE 42.– Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.
Sene içerisinde çalışıp,ya da çalışmayıp devlet üniversitesine giremeyen gençler ne yapsın?Öss sorularındaki saçmalığa ortak olmadığı için lisans eğitimi alamasın mı?
Ya da şöyle sorıyım?O gün,gününde değildi,başı ağrıdı,adet kanaması tuttu,sınavdan 1 gün önce bi yakını öldü,sevgilisinden ayrıldı,cırcır oldu vesaire..
3 saate sığdırılmış sınavdan başarılı çıkamaması bir başarısızlık mı?
İşte bu insanlara da ikinci bir hak verilmiş.Ver paranı-oku hajımm..
Ha diyebilirsin ki,başı ağrıyıp sınavı kötü geçen ama parası olmayan gencin suçu ne,onun neden ikinci bir şansı yok..
A egacım,kim söyledi sana dünyanın adil olduğunu?
Zenginler her zaman daldaki elmaya,daha az zahmetle daha kısa sürede ulaşmıyor mu?
Ayrıca zengin olmak da bir çabanın ürünü değil mi?
Bu çabayı zamanında göstermiş bir ebeveynin,çabasının sonucu olarak da evladını vakıf üniversitesine göndermesi hakkı değil mi?
Tartışalım bunu : ))
Vakıf üniversitelerine giren öğrencilerin çoğunlukla rahat bir yaşam sürdüğü, kendilerini ders konusunda pek sıkmadığı söylenebilir katılıyorum; ama rahat yaşayıp kendini sıkmamak ile zeka arasında nasıl bağlantı kurabiliyorsunuz aklım almıyor. Ben ÖSS’de düşük bir puan alıp vakıf üniversitesine burssuz girdim; ama sonra bunu onur gurur meselesi yapıp ortalamamı her dönem 4 üzerinden 4 civarında getirip başarı bursu aldım ve sonra yüksek lisans’a giriş sınavı olan ALES’te Türkiye çapında ilk 200’e girdim, ardından da Boğaziçi Bilg. Müh. Yüksek Lisans programına birinci olarak girmeye hak kazandım. Burada demek istediğim akademik başarının sadece zeka ile doğru orantılı olmadığı, hele ÖSS’de IQ soruları yok denecek kadar azdır, soruların %95’i bilgi sorusudur, zeka kısmı ise bu soruları çözme hızınızı biraz azaltma veya arttırma konusunda devreye girer. Devlet üniversitelerine kapağı atma işine gelince: Boğaziçi, ODTÜ ve İTÜ gibi üniversitelerin uçuk puanlarını malum herkes bilir, peki bir Çanakkale Üniversitesi veya Harran Üniversitesi’ne girebilmek için 180 sorudan en az 170 net yapmanız mı gerekir? Çoğu devlet üniversitesi de zaten düşük netlerle öğrenci kabul eder ki zaten devlet üniversitelerine giren öğrencilerin çoğu kapağı üniversiteye attım mantığıyla kendilerini güzel bir şekilde yayarak çok düşük ortalamalarla, bütün günü kafelerde veya internet karşısında geçirerek pek bir şey öğrenmeden mezun olurlar. Vakıf üniversitelerine burssuz olarak giren öğrencilerin önemli bir kısmı ise kendilerini çok sıkarak burs kapma peşinde koşarak devletteki bazılarının önüne geçmiş olur. Ayrıca vakıf üniversitelerinde okuyan zengin gençler diyenlere de bir not: Benim okulda burssuz okuyanların çoğu orta halli ailelerden geliyordu, hatta bazıları zap-zor ÖSS’de devleti kazanamadığı için krediyle okuyordu. Maddi durumu süper olan bir kitle yok muydu? Tabii vardı; ama inanın bana şu anda okuduğum Boğaziçi devlet üniversitesinde okuyanlardan fazla değildi. Ayrıyeten benim İstanbul Erkek Lisesi’ne Türkiye derecesiyle girmiş bir tanıdığım vardı, ilkokul 1’den beri köpek gibi çalışıyordu; ama ÖSS’de çok düşük puan yaparak vakıf üniversitesi’ne girmişti, peki şimdi başarısız biri mi sayılır? Hayır, şu anda dünyanın en saygın üniversitelerinin birinde akademisyen. İnsanlarımız maalesef eğitimsiz, cahil olup boş konuşmayı çok sevdiği için farklı durumdaki, sınıftaki insanları çekiştirmekle de kendi egolarını bir nebze olsun rahatlatmayı çok seviyorlar. Vakıf üniversitelerine giren öğrenciler hakkındaki söylemler aslında kıskançlığın belirtilerinden başka bir şey değildir, ayrıyeten her devlet üniversitesi de IQ’su 160 olan, deha öğrencileri topluyor değildir. İnsan insandır, ileride hiçbir işe yararlılığı olmayan dandik bir ölçme sınavında stresten veya dikkat dağınıklığından başarısız oldu diye onun kişiliğine hakaretine varan sözler sadece bunları söyleyenin acizliğini ve cehaletini gösterir.
Herkes sistemin kurbanı. Ben en çok sevgisiz büyüyen zengin çocuklara üzülüyorum. Bu toplumun en zor durumda olanları onlar. Ebeveynine mi kızsın, ne halt etsin bilemiyor. Aile içinde rahat, konforlu bir hayat uğruna anne ve babasını göremeden. Ekmek elden su gölden yaşadığı için, ne elindekinin, ne toplumun, ne kendi kıymetinin farkında olamadan, yahu Harvard okusam kaç yazar diye yetişen bir gençlik.
Ne desem boş.. Haa bir de o okullarda başarıları sayesinde okuyan ve zengin arkadaşlarına özenerek ailesini üzen, çalışkan, kendini kanitlama derdindeki burslular var. Sizler kesinlikle, diğer talihsizlere ayak uydurmaya çalışmayın. Başladığınız noktada zengin olmanın tek yolu vicdan karartmaktır. Onu da siz yapamazsınız.
Sevgiler
Ben özel üniversitedekileri “zengin bebesi” gözüyle bakıp küçümseyen insanlardan değilim ama… Hukuk fakültesinde okuyan biriyim, dünyanın adil olması için okumalıyım. Üniversite de bilim içindir. Adaletin olmadığı bilim zulmden fazlası değildir.
Elinde imkanı olup da kullanana kızmıyorum ama, elindeki imkanlar fazla olduğu için eşitsizliği savunmayı da pek benimseyemem, çok özür dilerim.
Üniversiteler de ticarethane değildir, kaliteli üniversite kalitesi olan öğrenciyi almalıdır, parası olan öğrenciyi değil. Bunu da “zenginliğin meşruluğu” ile açıklamak doğru değil.
EMRAH BU YAZIMI SANA İTHAF EDİYORUM BAKİ DOSTUM
öhhööhh….! bu yazıda adı geçen altına ördek sürülesice aslı ben oluyorum efenim:D tabi o yıllar 18 yaş, erken olgunlaşan, acayip kitap okuyan ve ıkumayı seven, kültür mantarı bir tiptim( şimdi farklı mıyım, pek sayılmaz) memur bir aileden geldiğimden tabii öss ye acayip çalıştım lise sonda, emrah zaten nasıl olduğunu anlatmış sağolsun, sonra ne oldu, öss günü cırcır olmadım, adet sancım da yoktu, kötü bi olay gelmedi başıma ve ankara hukuku kazanacak puanı yakaladım, o zamanlar tabii tam olarak ne olduğunu hukuken bilmesek de sosyal devletten yanayız, sosyal demokratız ya hak hukuk peşinde şuursuzca koşuyoruz ya bursla gidilebilecek özel üniversiteleri elimizin tersiyle ittik. vee sonbaharda ankara hukuka başladık. sonrası mı? tahminlere sığmayacak zorlukta bir fakülte, kendi başına kült olmuş ama hocalar da kitaplar da hukuk sistemi de mezun olana kadar anamızı ağlatmış vaziyette, velhasıl mezun olurken yine de umutlar tükenmemişti, hebele hebele ankara hukuk mezunuyum deyü iş aramaya koyuldum, tabii akademisyen olmak ideal meslekti benim için, bi yandan da emrahın da belirttiği gibi özel üniversiteler özellikle de özel hukuk fakültelerine karşı bir duruşumuz vardı, iş arama sürecinde dönen torpilleri, adliye binasında alınan rüşvetleri, çekilen peşkeşleri, mülakatlarda el pençe torpilleri, hacıyla dayıyla ( neyse- yapma meydan’ı dinleyin derim) dönen dolapları gördükçe midem bulandı, bulandıkça baştan düşündüm tüm bu b.ktan sistemi. bi yandan da yüksek lisansa başladım. bu vesileyle akademik kadrolar, onların durumları, yök ile muhatap oldum. şimdi mi? atılım hukukta araştırma görevlisi olarak çalışıyorum, veee diyeceksiniz bu ne perhiz bu ne lahana turşusu, hani sosyal demokratlık nerde kaldı? yoo, hala benimle ama bu dandik sistem akademisyen olarak beni özel üniversitede çalışmaya itiyor. devlet hukuk fakültelerinin kadroları ağzına kadar dolu ve siyasi iktidarın politikası vakıf üniversiteleri ! neyse şu an bir sürü öğrncim var, özel üniversitede okuyorlar, ha bu çocuklar aptal mı salak mı? Türk toplumunun % 47 sinin aptal oldugu kadar aptal, çok parlak öğrencilerim de var ve işin içine girince farkettim kıt kanaat çocuğum meslek sahibi olsun diye okula gönderen aileler de var. yani iki ucu b.klu değnek bir sistem. bi yerinden tutup düzelteceğiz tabii kaçamayız, kaçmamalıyız!..
Olay bu kadar çarptırılarak yansıtılırdı ancak !!!
Gerçekte öyle ama sen istisnaysan kaideyi de bozabilirsin
(sen çalışarak,emek harcıyarak o ise para harcıyarak engel olamazsın) ya da 150.000£ arabası olan warmış ne güzel yorumlar arada vakıf ünv tanıtım günlerine bi gelsenize bakalım kaçınn altında arabası varmış ya da kaçı (zengin piçiymiş)aileler çocuğum iyi bir diploması olsun diye ordan burdan kısanlar var şu emek harcama meselesine gelince boşwer beea nede olsa ailem basck parayı diyipte hiç bir insan 1 sene boyunca sabahtn akşama kadr iett kuyruklarında dersaneye gitmez (ee herkesin kapasitesi devlette iyi bir bölüme yeticek kadar olamıyo)
Ya bugün bu yazıyı bir kez daha okudum nedenini bilmeden ve dikkatimi çekti gerçektende sadece %1’lik kısım mı özel üniversitede okuma şansına sahip ??? Çok az sanki kafam karıştı lisedeki 29 kişilik sınıfımın 12 tanesi vakıf üniversitelerine yerlrşti, ya ben özel okulda okumadım bir ildeki bilinen anadolu lisesi mezunuyum.
Şaşırdım valla sınıfım nerdeyse güzel ülkemin %1’lik kısmındaki şanslı öğrencilerine ev sahipliği yapmış da haberim yokmuş ilginç…
Ben hakkı olduğunu düşünüyorum bu da işin doğrusu sen çalışarak,emek harcıyarak o ise para harcıyarak engel olamazsın çok derin bir mevzu göründüğü kadar basit ve yüzeysel değil bence
Ya bu konu çok tartışıldı daha çok da tartışılır bence özel üniversitelerden önceki adım dershane şimdi herkese soruyorum arkadaşlar ülkemin her gencinin ebeveyninin dersaneye ayıracak parası var mı?
Yani daha üniversite aday adayı olurken bile bu durumdasın .
Özel üniversiteye gidemesek de bizler dersaneye gidebilecek kadar şanslıydık en azından bidebu açıdan düşünsek…
Parayı gıdım gıdım kazanan değil oğlu/kızı savuruyor + kazananda savurur bence sonuçta ”O Şimdi Zengin” O kadar emek ettiyse fakir yada normal halden kurulmak için tadını çıkarır…Tabi bazı manyak cimri pinti tiplerde var ama onlar çalışarak zengin olmaktan çok kazandığını yemiyip otlanarak yaşamakla o duruma geliyor =)
hakkıdır elbet ama vakıf unv. okuyup mezun olamayacak karı kız pesinde işe yaramaz varlıkların sayısı da az degil unutmamak lazım.
yazında yarı yarıya haklısın. amacı egitim almak bir şeyler ogrenmek isteyen devlet unv.sinde sevmedigi bir bolum okumak yerine vakıf unv.sinde parasıyla istedigi bolumu okuyan amacı okumak olan hiçkimseye lafım olmaz ama altlarına 150.000€ arabalarla,gozlerinde 500£ gozluklerle kolların hatunlarla okulda okunmaz be “hajım”
zenginlik konusuna gelince parayı gıdım gıdım kazanan bir yerlere dişiyle tırnagıyla gelen adam savurgan olmaz olamaz! efendi gibi otobusle gider gelir yada mutevazi bir aracda olabilir okur okulunda haksız mıyım?
Eğer ailemin durumu olsaydı ben de şahsen özel üniversitede okumak isterdim. Marmara Güzel Sanatlar’da okuyorum (hala okuyorum hadi bakalım =)), okulda hiçbir ekipman (bilgisayar, tarayıcı, yazıcı, en azından iyi çalışan bir fotokopi makinası) yok; diploma projesinde sürekli okulda kalıp çalışmak zorundasın, herkese yetecek kadar çalışan bilgisayar yok e laptop alacak param da yok! Ama en basiti Doğuş Üniversitesinde Mac laboratuvarı var, bizdeki hocalar orada da eğitim veriyor, tüm ders seçme, not vs sistemleri internetten halloluyor.. Bizim okulda ise derslerini kağıda yazıp verip seçiyorsun, notlar elden teslim olduğu için öğrenci işlerinde kayboluyor, aynı dersten sürekli kalıyorsun, sınav kağıdın bulunamıyor, okul uzuyor….
“hamuaa godumun zengin piçleri” tepkisinde çok da haksız değilsin; böyle bir genelleme yapmak yanlış ancak hakikaten de %70i böyle gibi (bu da mı genelleme oldu aslında acaba). Mesela vakıf üniversitelerinde okuyanların hepsi değilse de çoğu ödevlerini parayla yaptırıyor. Kuzenim eşiyle böyle tanıştı diyeyim =)) Sen adamın ödevini yapıyorsun (tamam parayla ama..), o aynı akşam Sapphire’da özel locasında 300 liraya votka açtırıyor oluyor o sırada mesela.. Sonra bu denyoya babası reklam ajansı açıyor okulu bitirince, sen onun altında çalışıyorsun. 300 liraya absolut açtıran adam senin yaptığın tasarım işine asgari ücrette para veriyor. Dediğin gibi dünya adil değil..
Yazı güzel konu güzel tartışma güzel insan keyif alarak okuyor DA yazının sonuçlarından biri sayılan cümle canımı sıkıyor ”A egacım,kim söyledi sana dünyanın adil olduğunu?”..Bu Üniversite denen velet benden önce de vardı benden sonrada olur şüphesiz..İnsan oğlu bi kalbi çıkarıp tekrar yerine çalışır vaziyette sokabiliyor da atoma kadar kafa yorup dünyanın oluşumuna kadar incik cincik ediyorda manyak başarılar,icatlar sağlayabiliyorda niye bu üniversite olayında mazlum kalanların derdine derman bulamıyor niye illa ki birileri madur ? Ve ben niye bunun bi gün değişip düzeleceğine yönelik hazmedilmiş haledeki bi ekmek kırıntısı kadar umut besleyemiyorum ?ßerbat…
required,aynı sorun bizde de vardı,normal öğretimlerle ortak ders görüoduk.isyan çıktı tabi,geri adım atmak zorunda kaldı bazı hocalar.Hayır insan enayi gibi hissedio kendini.Özelde okuyanlara gelince…Hepsi de Mars tan inmiş gibi geliolar bana,burslular hariç :))Amaaannn,sanki paramız olsa biz okumıycaktık özelde,muhtemelen çok artis biri olurdum ben,zenginim ulan!(olmayadabilirim,emin değilim)Son olarak; “bu adam yazıyor” saygılar efenim…
çok doğru söylüyorsun hele bide şu sıralar ikinci öğretime %80 harç zammı giydirildiinde işimiz dahada vahim…
şu anda hitit üniversitesi denen yerde makina muh okuyorum…
hocalara dioruz neymiş yök ün öğrenci için harcadıı para 2700 müş ikinci öğretimler için…
ama hoca nın atladıı bişi war bizim makina müh lab. da bi torna bi freze tezgahı war hemde 2.dünya savaşından kalma 😀 (hoca kendisi söyledi aslında üzerinde üretim tarihi 1960 olarak gözüküyor)
we 2.öğretim normalde saat 5 ten sora eğitim görür ışık parası hocaların mesaisi ıvır zıvır ile 2700 tutuyor ama bizde nasıl biz normallerden bile erken kalkıyoruz ve 2. ve 1.öğretim derslerinin çoğunu ortak amfilerde işlioruz…ama benm maliyetim hala nasıl 2700 olabilio ve hoca nasıl bunları düşünmeden söylebilio anlamış deilim…