Bisikleti hayatına ortak etmiş biri olarak Bisiklet-101 dersi niteliğinde bir yazı yazmanın bisiklete yeni başlayacaklara epey faydalı olacağı kanaatindeyim.
Hangi Bisiklet?
Zevkli ve amaca yönelik bir sürüş için bisiklet seçimi çok önemlidir. Yazımın içinde belki de defalarca tekrarlıycam ama bu iyiliğiniz için olacak, lütfen ama lütfen market önlerinde 200-300 TL aralığında satılan önden ve ortadan amartisörlü bisiklet benzeri cisimlerden satın almayın, aldırtmayın. Şu bisikletlerden bahsediyorum;
Peki neden bu tür bisikletleri önermiyorum. Bu bisiklet türleri yazın gelmesini fırsat bilen pazarlamacılar tarafından çocuklara yönelik hazırlanılmış, mevsimlik-kalitesiz bisikletlerdir. Şekil vardır ama işlev yoktur. Öncelikle ortadan amartisörlü bir bisiklet (kaldı ki bu bisikletlerde kullanılan parçaya amortisör demek amortisöre hakaret olur) sürücüyü daha fazla yorar. İkinci olarak 200-300 TL aralığında aldığınız bir bisikletten kalite bekleyemezsiniz. Bisiklet ilk 1000 km’de bir sorun çıkarmayabilir, kaliteli bisiklet kendini ilerleyen kilometrelerde gösterir. Bu fiyat aralığında kullanılan donanımlar en ucuz donanımlardır, dolayısıyla daha sık arızayla, patlakla karşılaşırsınız ve bisikletin konforu kısıtlıdır. Lütfen şekle, görünüşe aldanıp ne bu bisikletlerden kendinize alın ne de çocuğunuza alın karne hediyesi olarak. Oldukça ağır olan bu bisikletler sebebiyle bisiklet sizi taşımaz, siz bisikleti taşırsınız. Aynı görünüme sahip bir Salcano Nirvana 12.460 TL iken (yanlış okumadın On iki bin dört yüz altmış TL) yukarıdaki resimdeki bisikletin fiyatı 200-300 TL aralığındadır.
12.460 TL’lik Salcano Nirvana 10 XX1
“E şimdi sen ne demeye çalışıyorsun, gidip 10.000 tl para mı ayıralım bisiklete, oto kredisi mi çekeyim?” Hayır çekme, sakin ol. Demek istediğim aynı görünüşe sahip iki bisiklette donanım farklılığından ötürü oluşabilecek fiyat ve kalite ayrımı. Yani bisiklet basit yapısına karşı çok farklı özelliklerle değer kazanabiliyor. Yani her temel bisiklet görünümüne sahip bisiklet aynı kalitede değil. Bizim yapmamız gereken bütçemiz ölçüsünde amaca yönelik olarak bisiklet almak.
Devam edelim, bisikletler kullanım amaçlarına göre temel olarak şöyle ayrılıyor.
1) Dağ bisikletleri (MTB)
2) Yol bisikletleri (Yarış)
3) Şehir-tur bisikletleri
4) İniş bisikletleri (Downhill)
5) Katlanır bisikletler
6) Fixed Gear bisikletler
7) Hizmet bisikletleri
8) BMX bisikletler
Ülkemizdeki yollardan mı olsa gerek ya da üreticilerin için en ucuz şekilde mal edildiğinden mi olsa gerek en çok kullanılan tür dağ bisikletleri. Tabi 200-300 TL aralığındaki görünüşte dağ bisikletlerine dağ bisikleti demek ne kadar doğru ama durum bu. Önce şuna karar verin, bisikletle zamanınızı en çok nerede geçireceksiniz? Tam zamanlı bir sürücü müsünüz? Gezeceğiniz muhitteki yolların durumu ne? Uzun turlar planlıyor musunuz? Performans peşinde misiniz?
Ülkemizde amaca göre bisiklet kuralına en net biçimde uyan kitle dedelerimizdir, net. Vakit namazına gitmek ve gelmek için kullandıkları klasik bir bisiklet vardır hani, şu işte;
Araziden çok asfalt ve stabilize yoldaysanız şehir-tur bisikletleri sizin için doğru tercihtir. İnce teker olması dolayısıyla asfalt yolda konforlu ve hızlı bir sürüş sunarlar. (MTB ile karşılaştırıyorum) 28 jant iyi bir tercihtir.
Arazide atlamayı-zıplamayı seven birisiyseniz mtb sizin için doğru tercihtir. Performans sürüşlerinden hoşlanıyorsanız da bir yol (yarış) bisikleti sizi mutlu edecektir.
Tabi her tercih bir vazgeçiş olacağından seçtiğiniz bisiklet türü haliyle sizi kısıtlayacak. Her türlü yola bir mtb ile girebilirsiniz lakin haliyle bir yol bisikletinin performansını asla yakalayamazsınız. Dolayısıyla bisikletinizi almadan evvel biraz düşünmenizde fayda var.
Hangi Kadro?
Bisiklette kadro seçimi çok önemlidir. Boyumuza uygun bir kadro seçimi sürüş konforumuzu arttıracağı gibi performansımızı da arttıracaktır. Ne yazık ki kadro seçimi konusunda diğer bisiklet konularında da olduğu gibi bilgisisiz. Ayakkabı numarası gibi düşünmek gerek bunu, küçük numaralı ayakkabı bizi rahatsız edeceği gibi büyük numara ayakkabı da eder. Bisiklette de değişen birşey yok. 1.90’lık bir sürücüyle 1,50’lik bir sürücünün aynı bisikleti sürmesinin taraflardan biri için işkence olacağı aşikar. Dolayısıyla boyumuza uygun bir bisiklet kadrosu seçmeliyiz. Bu tespiti yapabilmek için hazırlanmış tablolar ve hesaplama siteleri mevcut.
Örneğin mtbtr.com un uygun kadro hesaplayıcısını kullanabilirsiniz. TIKLA
Ya da şu tablodan yararlanabilirsiniz;
Kadro boyu konusu gerçekten çok önemli, tekrarlayayım, boyunuza uygun kadro seçimi bisikletten zevk almanızı ve performansınızı yola tam olarak aktarabilmenizi sağlar.
Boyumuza ve amacımıza yönelik bisikletimizi sonunda satın aldık. Bitti mi? Bitmedi..
Güvenli Bisiklet Sürüşü
Ülkemizde bisiklet sürücülerine olan saygı neredeyse sıfır seviyesinde. Kanunda bir taşıt olarak tanımlanmasına rağmen araç sürücüleri tarafından kaldırımdan gitmesi gereken, yayalar tarafından yoldan gitmesi gereken, yani sonuç olarak nereden gitsek kimseye yaranamayacak olan adamlarız.
Bakalım kanun nasıl tanımlamış, Karayolları Trafik Kanunu madde 3. tanımlamalar bölümünde bisiklet şöyle tanımlanmış;
“Bisiklet : En çok üç tekerleği olan ve üzerinde bulunan insanın adale gücü ile pedal veya el ile tekerleği döndürülmek suretiyle hareket eden ve yolcu taşımalarında kullanılmayan motorsuz taşıtlardır.”
Taşıt olduğumuzu kanun söylüyor. Diğer hüküm olan m.66’ya göre de eğer bisiklet yolu varsa bisiklet yolunu kullanmamız gerekiyor. Eğer yoksa taşıt yolunu, yan yana iki bisikletli olmamak şartıyla kullanabiliyoruz. Dolayısıyla bisiklet yolunun kısıtlı olduğu ülkemizde sürücülerin yolu kullanmamıza şaşırmasını anlayamıyorum.
Güvenli sürüş için ilk bilmeniz ve uygulamanız gereken şudur; defansif sürüş tarzını benimseyin. Açıklayayım;
1) Kaportanız bedeniniz ve sizin karayolları trafik kanununa dayanarak kullanmak istediğiniz hakları araç sürücüler kendilerine bir sıkıntı olarak görüyor. Dolayısıyla sürekli tetikte olmak durumundayız. Park etmiş araçlarından dikiz aynasına bakmadan çıkmak isteyen sürücüler olacak, önünzde seyrederken sinyal vermeden birden dönüş yapacak olan sürücüler olacak, dibinize girip sizi taciz etmek isteyen sürücüler olacak, hatta bile bile üstünüze sürüp, sizi sıkıştırmak isteyen sürücüler de olacak. Ne yazık ki böyle. Bu durumu kabullenecek değiliz tabi ki. Mücadelemiz hukuki boyutuyla ve demokratik eylemlerle devam ediyor ve edecek de. Neyse geçeyim işin ekipman boyutuna.
2) Özellikle gece sürüşlerimizin vazgeçilmezi ışıklar olacak. Arka kırmızı çakarınız olmadan kesinlikle gece bisiklet sürmeyin. Bu bile yeterli değil, yansıtıcılı yelek de giymeliyiz. En azından biri olmalı. Ön ışığımız da gece sürüşlerinin olmazsa olmazı. Sürekli yanan bir ışıktansa yanıp-sönen ışık daha dikkat çekici. Arka çakarınızı bu moda almanızı tavsiye ederim
3) Lastik patlağı can sıkan bir durum, ama bu yola başkoyduysanız lastik yaması yapmayı öğrenmeniz gerekir. Gerçekten çok kolay, bir-iki pratiğe bakar, sonrasında 5 dakika bile sürmeyecek. İhtiyacınız olanlar soğuk yama, yapıştırıcı, levye, pompa. Şu video oldukça eğitici http://www.youtube.com/watch?v=YZBj3Ejq4bo Genel bisiklet tamiri için şu ürünü önerebilirim http://dx.com/p/chromed-steel-bicycle-repair-tool-kit-19-tool-set-18472 içinde hem yama seti hem de bisikletinizin bakımı ve tamiri için gerekli alyanlar bulunmakta, taşıması da oldukça pratik.
4) Kıyafete gelince. Önce kask. Kaskın aslında en büyük faydası araç sürücüleri tarafından ciddiye alınmanız olacaktır. Kask takan bir bisiklet sürücüsüne daha temkinli yaklaşıyor araç sürücüler. 50- 100 Tl aralığındaki kasklar sizi olası kafa yaralanmalarından ve travmalarından koruyacaktır. Kasklar için şu siteyi tavsiye edebilirim http://www.cinarbisiklet.com/Kask,LA_153-2.html#labels=153-2 İkinci gerekli ekipmanımız eldiven, jelli olursa uzun turlarda oluşabilecek avuç içi ağrılarını da engeller. Olası bir düşmede refleks olarak yere ilk ellerimizi koyarız bu da ellerde tahribata, deri parçalanmasına yol açıyor. Eldiven bunu büyük ölçüde engelliyor. Üçüncü gerekli ekipmanımız gözlük. Değişebilir camlı gözlükler mevcut. Gece sürüşleri için sarı camlı, gündüz sürüşleri için polarize özellikli olanlar. Gözlük, hem ışıktan kaynaklı göz ağrılarını engellemek için hem de sürüş sırasında göze kaçabilecek yabancı cisimleri engellemek için bize gerekli. Şunu önerebilirim; http://www.cinarbisiklet.com/GOZLUK-3-RENK-CAMLI,PR-847.html Kıyafet olarak nefes alan kumaşlara sahip bisiklet t-shirtleri ya da formaları sürüş keyfimizi arttıracaktır. Formaların dar kesim olması sürtünmeden kaynaklı hız kaybını en aza indirgiyor. Yine aynı şekilde tayt (uzun ya da kısa) aynı işlevi görüyor. Burada şu tayt konusuna dair bir-iki şey söylemem gerek. Özellikle erkek sürücüler, ya agacım tayt giymeyi erkeklikten ödün vermek olarak düşünmeyin. Bu bisiklet sporunda en performanslı sürüşler için en uygun kıyafet tayttır. Taytını giyip bakkaldan ekmek alma, ya da taytla banka kuyruğuna girme, taytını giy ve bisikletini sür. Nasıl yüzmede mayo kullanılıyorsa, güreşte mayo varsa, bisikletin olması gereken kıyafeti de bu. Taytla misafirliğe gitmediğiniz sürece bir sorun yok : )
5) Tabi güvenli sürüş için periyodik olarak bisikleti bakımdan geçirmelisin, uzun turlar sonrası ise hemen bakıma almalısın. V fren kullanıyorsan pabuçların durumuna, janta bastığı açıya bakmalısın, telleri kontrol etmelisin, hidrolik fren kullanıyorsan hava durumuna-yağ durumuna, balata durumuna bakmalısın. Jant akor ayarına bakmalısın, lastik kondüsyonuna bakmalısın, zincir yağ ve kondüsyon durumuna bakmalısın. Bunları kolayca sen halledebilirsin. Nette bu ayarları yapabilmen için yüzlerce video mevcut.
6) Grup halinde sürüşlerde gözünüz kulağınız öncüde olmalı, güvenli sürüş için sürücüler arasında bir bisiklet mesafesi bırakmak gerekli. Gereksiz artistik hareketlerden kaçınılmalı, grubun huzurunu bozacak davranışlardan kaçınılmalı.
7) Sürüş esnasında araç sürücüleriyle yapacağımız her inatlaşmanın bizim aleyhimize sonuçlanacağı aşikar. Bu sebeple bisiklet üzerinde tartışmayın-inatlaşmayın. Plakasını alın, şikayette bulunun.
Çeşitli Nacizane Tavsiyeler
1) Uzun turlarda yama yeterli olmayabilir, iç lastik taşımak hayat kurtarır.
2) Yazın sıcak bölgelerde soğuk yama tutmayabiliyor, bilginiz olsun.
3) İzotonikler kas yorulmalarını ve krampları engellemede çok faydalı. Enerji içeceği değil bunlar, kaybedilen tuzu-sodyumu-mineralleri geri kazandıran içecekler. Tereddüt etmeden kullanabilirsiniz ya da üşenmezseniz evde kendiniz de hazırlayabilirsiniz. Bir litre saf üzüm suyu, yarım litre su ve bir tatlı kaşığı sofra tuzu. Çalkalayın ve kullanın.
4) Ekipman alışverişlerinizde yabancı siteleri yönelmeniz sizi oldukça kara geçirir. Bu konuda dealextreme.com ve e-bay’i önerebilirim.
5) Ekipman fetişisti olmayın lütfen, bu işin gerçekten sonu yok. 30.000 TL’ye de bisiklet var. Hep daha fazlasını arzuluycaz bu bir gerçek, ama asıl noktayı gözden kaçırmayalım, pedallamayı. Pek sevdiğim bisikletçi Ferdimen’in (Ferdi Kızıl) de dediği gibi “Kiminde Trek, kiminde yürek.” : )
6) Pedal arkadaşı çok önemlidir. Hem kafalarınız hem de kondüsyonlarınız uyuşmalıdır. Sizden düşük ya da yüksek kondüsyonlu pedal arkadaşı zevk vermez. Ya hep o sizi bekler ya da siz onu beklersiniz.
7) Spd sistemi uzun turlarda oldukça faydalı, tur bisikletçileri zaten bilir de, hatırlatmış olayım.
Şimdilik aklıma gelenler bunlar, giriş niteliğinde bir yazı oldu. İlerleyen zamanlarda daha özgün konulara da bilgim ölçüsünde değinicem.
Son olarak bisiklet adına faydalı bulduğum siteleri paylaşayım.
a) Pedalla
b) Bas Pedala
c) Cycling TR
e) Dealextreme
f) Ferdimen
Sevgiler : )
ozman bi bisiklet önerebilirmisiniz