Deyimlerle Saçmalamak

Birden uyandım,saatime baktım,kargaların henüz bokunu yemediğini farkettim,önlerindeydi ama yemiyorlardı nedense..Saatime baktım,afyonumun patlamasına 1 dakika 37 saniye vardı,bekledim,patladı sessizce.Elimi-yüzümü yıkadım,dikkat ettiysen,elimi dedim,bir sabah sağ elimi,diğer sabah sol elimi yıkarım..

Üstümü-başımı değiştirdim,aynaya baktım,üstüm değişmişti ama başım aynıydı,bi anlam veremedim.Garip bi sevinç kapladı içimi,ağzım kulaklarımdaydı,annem günaydın,kulaklarının üstünde bir şeyler var dedi,ağzımdır dedim,geçiştirdim..

Kahvaltı ettim,annem bir duş al,öyle git yavrum iş görüşmesine dedi.Annem benden bir şey istediğinden,benim için akan sular dururdu.Öyle de oldu,banyoya gittim,sular kesilmişti birden,duş almadan evden çıktım..

Otobüsü bekledim 10 dakika,geldi sonunda.Bindim,biner binmez adamın biri homurdanmaya başlamıştı hafiften; “gavur ölüsü gibi kokuyo it herif” diye..Duş alamadığımı hatırladım,merak ettim tabi,imandan kaynaklanan koku oluşumunu,acaba ateistler nasıl kokuyordu,ya da zerdüştler..

İş yerinin önünde indim,yol 40 dakka sürdü,ayağıma kara sular inmişti,vıcık vıcık oldu,neyseki yedek çorap ve ayakkabım vardı,çabucak değiştirdim..

İçeri girdim,müstakbel patronumun sekreteri; “Hilmi Bey sizi beklemekten ağaç oldu,nerde kaldınız” dedi..İçimden ilk kez Hilmi Bey’in doğaya yararı olduğunu düşündüm,ceviz miydi,gürgen miydi acaba?

Hilmi Bey’in odasına girdim; “İşte böyle kendi ayaklarınla gelirsin önüme” dedi,hafif başımı eğdim,baktım,benim ayaklarımdı gerçekten..Ama efendim o an kararımı hemen söyleyememiştim,yanlış anlamayın diyebildim..Bırak bu ayakları evladım dedi..Ayakları bırak dediğine göre Özürlü kadrosundan işe alacaktı beni sanırım..

Görüşme 20 dakika sürdü,işe alınmıştım.Hemen dostum Doğan’ı aradım,Doğan sana süper bi haberim var dedim,“noldu lan,ne bu sevinç,bokunda boncuk mu buldun” dedi,midem kalktı,bulsam bile o boncuktan ne hayır gelirdi ki?Yok oğlum,işe alındım dedim..

Eve gittim,anneme de müjdeli haberi verdim.Akşama Doğan’la bunu kutlıycaz anne dedim.Annemin suratı düştü birden,eğildim iade ettim..Evladım Doğan’la görüşme onun mezhebi geniş biraz dedi..

+Nasıl yani Anne

-Doğan’ın mezhebi geniş işte evladım,anla

+Hanefi diye biliyordum ben,şafi mi aynı zamanda?

-Yok öyle değil

+Hat-Trick mi yapmış? Hanefi-Şafii-Hanbeli mi aynı zamanda

-Hayır be evladım,namus anlayışı bize ters

+E öyle desene be anne “dedim”..

Çıktım alışveriş yaptım aldığım avansla,eve döndüm tekrar,baya şey almıştım,elimdekileri koyacak yer bulamadım mutfakta,mutfak geniş olmasına rağmen,kızdı annem; “Harran ovasında sıççak yer bulamadın,koy şuraya işte” diye..Düşündüm,Harran Ovası ve sıççak yer bulamamak,ova çok düz,hiç çukur olmamalı,ulu orta da yapılmaz bu iş tabi,parlar tabi bi taraflarım..Vay be dedim..

Çok açtım,hemen yemeğe oturdum,annem kalk ordan masaya otur dedi..Kalktım masaya oturdum,yemek yerken annem çok dikkatle izliyordu beni,lokmalarımı sayıyordu adeta..37 dedi annem..Anlamadım anne dedim,37 oldu 37,aslında daha ufak lokma çiğnesen 53ü bulur o dedi..Hııı tamam dedim..

Uykuya daldım sonra,hiç uyanmamacasına..