En geniş haliyle kitapları iki kategoriye ayırmak istesen,kaça indirgeyebilirsin?Şöyle kategorize edebildim; 1)Yazılması gerektiği için yazılmış kitaplar 2)Satılsın diye yazılmış kitaplar..
Bu kategorizasyondan bir mana çıkıyor o zaman,yazılması gerektiği için yazılmış kitapların satılma amacı yok mudur?
Bilmem,yazılması için kitabı yazmış olanlara sormak gerek..
Az-biraz geri gidelim,cıkk 100 yıl değil,şöyle 500-1000 yıl kadar geri gidelim..
İbnü’l Cevzi amcam var,kendisi etkin bir vaiz ve feylozof olarak nitelendirilen bir zatmış..Hicri 500’lü yıllarda,bir kitap yazıyor,2-3 yazı önce o kitaptan bir hikaye sunmuştum..Şimdi İbnü’l Cevzi’nin Kitabu’l Hamka ve’l Mugaffelin yani Ahmaklar ve Şaşkınlar kitabını yazmasındaki amaç,best seller olmak olabilir mi acep?
Ya da,Mevlana’nın Mesnevi’yi yazarken ki amacı?Atatürk’ün Nutuk’u yazarken,Hitler’in Mein Kampf’ı yazarken ki amaçları neydi?Çok satmak olamaz..Bu kişiler,bu kitapları yazmak zorundaydı,yoktu başka çıkar yol..
Peki en çok satan kitaplar listesi olayı ne zaman başlamış olabilir?
Şuna eminim ki herhangi bir “en çokla” başlayan listenin tarihi,kapitalizmin tarihiyle aynı yaştadır..
- Haftanın en çok satan kitapları
- Yılın Otomobili
- En çok oylanan şarkı
- En,en,en..
Peki yazılması zorunlu olduğu için yazılan kitapların,bir de en çok okunan kitaplardan olması durumu?
Yazılması gerektiği için yazılan kitapların sahiplerinin,bu kitapların ne kadar çok kişi tarafından başucu eseri yapıldığını görememesi?
Peki,bir kitap okumaya-satın almaya karar verdiğinde kıstasın nedir?Herkesin bir kitap türüne az da olsa eğilimi olduğu muhakkak..Kimi roman,kimi tarih,kimi seyahatnameler vs vs..
Düşün ki kitapçıdasın,önünde binlerce kitap,birini seçeceksin,ve aklında da belli bir kitap yok,neye göre karar veriyorsun?
Kitabın kapağına mı,sayfa kalitesi,arka kapak yazısı,yazarın kim olduğu,yayınevi,hangisine göre karar veriyorsun?
Kitap seçiminde yönlendirmelere ne kadar açıksın?Mesela bir arkadaşının,şu kitap çok sürükleyici 1 gecede bitirdim nidasından sonra,bir gazla gidip okur musun?
Peki Dünya Klasikleri diye bir kitap listesi mevcut,sırf “ulan adamlar liste oluşturmuş o kadar,okumamak olmaz” diyip,o listedeki kitaplara yöneldin mi?
Bu sefer şöyle bi sorun da var,eğer yönlendirmelerden,arkadaş tavsiyesi,tanıtımlardan bi fikir edinmeksiniz,salt kendi irademizle kitap okumak istersek,yani her kitabı kendimiz tanımak istersek,ne kadar vaktimizi alır bu?
Son olarak,bir kitabı okuduktan sonra, o kitabı okurken ki geçen zamana acımadığın hissiyatınınyerleşmesi,kitabı okuduktan sonra “yahu iyi ki de okudum” dedirten ölçütün ne?
Kitabın güldürmesi mi,bilmediğin bir şeyi öğretmesi mi?Bildiğin bir şeyi,savunduğun fikri,o kitabın da savunması mı?
Mesela fikirlerine yüzde yüz zıt fikirlerden oluşan bir kitabı okumaktan mı daha çok zevk alırsın,yoksa fikirdaşının yazdığı bir kitabı okumaktan mı?
Bu yazımda,soruları sana soruyorum,bi düşün : )
Tarihi kitaplar tercihimdir.Sonra psikolaji,klasikler vs…Çok soru var burda,hepsini cevaplamak zor.Kitap alırken arkadaş tavsiyesine de uyarım ama bu nadir olur.Sarı sayfalı, eski püskü kitaplara bayılıyorum,onların kokusu daha güzel.Çok yeni,bembeyaz,tertemiz kitabı alıp okumak istemem.( kütüphane de eskileri seçerdim)Yazılması için yazılmış kitapları alan çok, okuyan yok,benim gözlemlerim bu doğrultuda.Kitap da bile gösteriş meraklısıyız,helal olsun.Kitap tanıtımı önemlidir bu arada,arka kapak yazısı en can alıcı noktadır.Ve kapak resmi de.Her kitabı kendimiz tanımak istersek,işimiz biraz zor.Zaten her kitabı tanıma şansımız yok,ömür yetmez.Okuma alışkanlığını gerçekten kazanmış bir insan bir müddet sonra belli kıstaslara sahip olur ,kitap seçme işinde ustalaşmaya başlar.Tabi birazda kendi zevkleri doğrultusunda.Ortalık tırt kitaptan geçilmiyor,ayırt etmek çok zor değil aslında.(bütün kişisel gelişim kitaplarını okumamıza gerek var mı?)Ama yine de belli bir birikim ister.Son olarak,evet benle aynı düşünceye sahip bir yazarın kitabını okumaktan zevk alırım.Dürüst olmak lazım,zıt fikirlere önyargısız yaklaşamıyorum henüz.Önyargısız, zıt fikirde bir kitabı okuyabilen insanı ayakta alkışlıyorum,bu çok önemli çünkü.Çok az insan başarabilir.Daha bir sürü ölçüt var kitap değerlendirmede ama detay…Kendime göre cevaplandırmaya çalıştım,saygılar…
Bir kitapçıya beni koyarlarsa Pazarlama, Sanat, Yabancı Dil, Psikoloji, Sosyoloji, İletişim bölümlerini ziyaret ederim; kitapların ismine, yazarına, arka kapağına bakarım, sayfalarını koklarım, kasaya doğru ilerlerim. Ancak roman konusunda ise mutlaka belli iki üç insandan tavsiye alırım.
Kitabın bilmediğim şeyi öğretmesi tercihimdir, ya da bildiğim birşey üzerinde açılımlar getirmesi. Bir kitabın benimle aynı fikri savunması gerekmez ancak körlemesine bir propaganda yapıyorsa da aynen kenara atarım.
kitapta skora oynayanların kitapları müzik sektöründe top 10a oynayanlar gibi oluyo.Kalıcılık yok anlık flaşlarr