Robert Bosch’u tanıyor musunuz?Tanıyamadıysanız bir ipucu veriyim “Bosch Dayanıklı Ev aletleri” desem…Alman bir sanayici ve “manyeto” denen zımbırtıyı bularak mucit ünvanına sahip olmuş önemli bir zat…
Ben bugün bu zat-ı muhteremin o meşhur lafına farklı bir açıdan yaklaşmaya çalışıcam,Robert Bosch abime özel bir gıcıklığım yok,anti-cermen falan da değilim,ama o meşhur sözü pek bi garibime gitti…
Meşhur sözü hatırlayalım; “İnsanların güvenini kaybetmektense,para kaybetmeyi tercih ederim” Açık söyliyim,sözü ilk duyduğumda bende de “vay anası ecnebi-mecnebi ama gururlu adammış,dürüst esnafmış,sağlam demiş,delikanlıymış” gibi bir izlenim,etkilenim olmuştu..Hatta hatırlarsanız bir ara “Bosch” un reklamlarının sonunda bu söz vurgulanıyordu…
Şimdi bu meşhur sözü bir daha yazıyorum; “İnsanların güvenini kaybetmektense,para kaybetmeyi tercih ederim” ve şimdi benim savım olan cümleyi yazıyorum “İnsanların güvenini kaybetmektense,insanların güvenini kaybetmemeyi tercih ederim”
Robert Bosch abimin bu meşhur cümledeki hataları neler peki?Öncelikle Robert abim güven ve para arasında bir seçim yapıyor gibi geliyor ve ahlaki olanı yapıyor gibi,ama hayır!Bakın,aslında işin özü şu,Robert abim belli ki bir bok yemiş,bu güven kaybettirecek bir bok,ne olduğunu bilmiyorum ama yemiş bu boku…Şimdi durumu kurtarmak,yani kaybettiği güveni kazanabilmek için parayı öne sürüyor..Yani paramı veririm,güvenimi geri alırım düşüncesine sahip..Yani,sanki “para” burda bir rüşvet gibi,paramı kaybederim,karşılığında güvenimi geri alırım durumu var..Hiç böyle düşünmüş müydünüz?
Bir de burda şöyle bir çarpıklık var,Robert Bosch abim diyor ki,parayı veririm,güveni alırım,bu durumda,parası olmayan napıcak Robert abim,olmadı bak..parası olmayanları kapsayacak bir söz söyleseydin daha bir evrensel olucakmış bu söz…
Benim savım neydi ; “İnsanların güvenini kaybetmektense,insanların güvenini kaybetmemeyi tercih ederim” daha bir basit,daha bir duru…Güven kaybetmek insanların seçimlerinin bir sonucu değil midir?Yaptığımız hareketler,söylediğimiz sözler sonucu güven kazanır ya da kaybetmez miyiz?Yani bu bir tercih meselesi..Öyleyse,ben insanların güvenini kaybetmemeyi,ve de kaybettiğim ya da ileride kaybedeceğim güveni parayla karşılaştırmamayı tercih ediyorum…
Saygılar efenim : )
At Gözlüksüz ve Duru Zihinli Günler,Farklı Açılardan Bakalım,Saçmalasak Bile : )
Kesinlikle katiliyorum Acom
Bende bir seyler söyliyeyim Almanlari tanimdan Bu Anlamli sözü bu sekilde yorumlamak baştan sona yanliş
Dünyada Almanlar kadar para önem veren ve para biriktirmesini seven başka millet yoktur sanirim
Bir marketin kasasinda 1 cent paraniz eksik çiksin kasada kalirsiniz
O yüzden güvenin paradan da üstün oldugunu vurgusu yapilmistir
Sizler hiç kendi elektrik saatinizi okuyup elektrik dairesine ne kadar kw elektrik
Kullandiginizi söylüyabiliyormusunuz
Ama Almanyada bizler bunu yapabiliyoruz
GÜVEN !!!!!!!!
Üstte yazan arkadaşı ( m01 01 ) okudum.Robert bosch hakkında epey bi sallamış sonunada saygıları eklemiş.öncelikle ben kendisine en derin saygılarımı yolluyorum.Ben Bosch firmasında 11 yıldır çalışan biri olarak kendisini biliyorsan konuş ibret alsınlar, bilmiyorsan sus adam sansınlar” sözüyle selamlıyorum.bizler RBTR yani robert bosch türkiye olarak 4 yılda bir yapılan 2004 ve 2008 EFQM Avrupa kalite ödülünü üst üste almış ve avrupalı rakiplerimize nal toplatmış bir firmayız.sözün özü kalite demek insanların güveni demek.ayrıca Robert Bosch denilen muhterm kendi firmasını biz türkler gibi çoluna çoçuna değil vakıfa bağışlamıştır.bu sebeple bu firma dünyanın her yarinde farklı kollarda Robert BOSCH un sözünü banimseyerek kaliteli ürünler üreterek tüm dünyanın beğenisini kazanmıştır.en önemli konu 2000 yılında Bursada 1 fabrika ile üretime geçen BOSCH şu anda bursada bu rakamı 5 fabrikaya yükselmiştir.bu biz bosch çalışanlarının sevgili Robert BOSCH Dedemizden aldığı “İnsanların güvenini kaybetmektense,para kaybetmeyi tercih ederim” sözü ile gerçekleştirilen ve türkiyede yan sanayileri hariç 5000 kişiye istihdam sağlayan dünyaca kabullenilmiş bir büyük insanın eseridir.İhşallah bundan sonra yazdıklarına dikkat eder ve yazmadan önce bir araştırma yaparsın.
herhalde aldığınız ürün bozuk çıktı 😛
Erdal Demrkıran bi kitabında toplumca fazlasıyla benimsenmiş olan ”biliyorsan konuş ibret alsınlar, bilmiyorsan sus adam sansınlar” lafını eleştirmiştir. bilmiyorsan sus kısmına takılmıştır daha çok. ”bilmiyorsan git öğren” şeklinde kendi savını koymuştur ortaya. onu onımsadım senin bu yazını okuyunca 🙂 güzel olmuş 🙂
yüz veeeme ayıyaaa gelee ede halıyaaa
bok at izi kalsın emo!