Kobra Etkisi: Bir sorunu çözmek için kullanılan yöntemin ters tepip işleri daha da içinden çıkılmaz hale getirmesi.
Şöyle ortaya cıkmış terim; İngiltere Hindistan’i sömürdüğü sıralarda kobra yılanlarının ısırması sebebiyle yılanlardan kurtulmak için bir karar çıkarmış; “ölu kobra başına para.” Hintliler de başlamış kobra avına. Ucunda para var. Derken Hintliler şöyle düşünmüş olmalı “bunlar bizi sömürüyor, biz de bunları sömürelim.” Ve kobra yakalamak yerine kobraları kendileri yetiştirip, çiftlestirip, öldürüp İngilizler’e satmaya başlamışlar. İngilizler “la noli, bu işe para dayanmaz, artık para yok ölü kobraya” deyince de ellerinde sayısız kobra olan Hintliler “çekerim emaneti, sikerim İngiliz’in adaletini” deyip ellerinde ne kadar canlı kobra varsa sokaklara salmışlar.
Buna benzer bir tarihi olay da Vietnam’da olmuş. Fransa Vietnam’i sömürdüğü yıllarda farelerden sikayetçi, fare başına ödül koyuyor. Ama yüzbinlerce ölü fareyi nereye koyucaz deyip, kuyruğunu getirin diyor Vietnamlilar’a. Bu iş boyle giderken Fransızlar her yerde cirit atan kuyruksuz fareler görüyor. Meğer Vietnamlılar, fareleri yakalayıp kuyruklarını koparıyorlar, ama fareler yaşayıp çoğalsın diye öldürmüyorlar.
Nereye bağlayacağım, şuraya; bu ülkede neredeyse her soruna sunulan çözüm dönüp dolaşıp kobra etkisine çıkıyor. Vatandaşlar olarak herşeyin etrafından dolanmayı, çakallığı, kendimize göre kurnazlıgı(!) çok iyi öğrendik. Devlet 5 yıl geri ödemesiz sıfır faizli süt hayvanı verir, vatandaş 1 günde dam yapar, yetkiliye gösterir, hayvanları alır, ertesi gün satar nakte çevirir. Dönüm başı teşvik vardır, eker gibi yapılır, taş dolu tarlayı teşviğe yazdırır. Bunun gibi her iş kolunu düzenleyen mevzuatta çeşitli puştluklar. Ya bizim neden yasa koyucunun yasayı koyarkenki emeğinden daha fazla emek sarfedip işi dolanma zorunluluğumuz var? Neden çeşitli nedenlerle buna mecburuz?