Geçenlerde bir e-posta aldım bir arkadaşımdan,e-postada bir kaç nükte vardı,tarihe mal olmuş kişilerin nükteleri,içlerinden Yavuz Sultan Selim’le ilgili olanını biliyordum,sizle de paylaşıyım,çünkü yazı konum bunun üzerine olucak…
Yavuz Sultan Selim’in veziri,padişaha demişki;efendim bi hazırlık içinde gibisiniz,bir sefer mi var?Yavuz Sultan Selim:sen sır tutmasını bilir misin vezir?Vezir de bilirim sultanım demiş,Yavuz Sultan Selim yapıştırmış cevabı;ben de bilirim…!!!Oyyyy,ne güzel cevap di mi?Mest olduk adete…
Bakın benim burda dikkatimi çeken Yavuz Selim’in taşı gediğine koyması,askeri bir deha olup,yapacağı seferleri vezirinden dahi gizlemesi falan değil..Bu olay günümüze nasıl geldi..Evet nasıl geldi?Çeşitli ihtimaller dahilinde değerlendirmeye çalışıcam…
Şimdi bu diyalog belli ki Yavuz Selim ve veziri arasında geçiyor..İlk ihtimal,bu diyalog yaşanır yaşanmaz,Yavuz Selim egosuna düşkün bir zattı ve her laf geçirdiği olayı saray katiplerine yazdırıyordu;katipler koşun vezire pis laf giydirdim,tez kayıt altına alına,veziri de şahit yazın…!!Hiç sanmıyorum böyle olacağını…İkinci ihtimal de şudur..Vezir,normal değil,sorunları var,laf yemek ve yediği lafları kayıt altına almaya bayılıyor ve günlüğüne yazıyor..Sevgili Günlük:Bugün Padişahımız bana öyle bir laf koydu ki vallahi mest oldum,inşallah bu günlük başkalarının eline geçer de nasıl laf yediğimi tarih bilir,vasiyetimdir bu günlük kimin eline geçerse nesilden nesile anlatılsın bu olay…!Hobaaa…böyle bir şey de olamaz…Peki işin aslı nedir?
Ben Yavuz Selim’in nasıl deha bir padişah ve komutan olduğunu bilmekteyim,amacım Yavuz Selim’i eleştirmek değil,sorun bizim Millet olarak,aslında hiç de böyle övgülere ihtiyacı olmayan kişilere övgüler uydurmamız nükteler hazırlamamız..Belli ki bu kafadan uydurulmuş birşeydir..Yani işin aslı,eğer bir gün birinden bir şey saklamam gerekirse anlatıveririm bu tarihi olayı,hem sırrımı saklarım hem de karşı tarafı kırmamış olurum gibi birşey…
Bunun gibi örnek çoktur…Ünlü filozof Diyojen Atina sokaklarında zenginliğinden başka bir özelliği olmayan kibirli bir adamla karşılaşır,Zengin adam;ben bir serserinin önünden kenara çekilmem der,Diyojen:ben çekilirim der,golünü atar ve gider..Yani en az 2000 yıllık bir olaydır bu,ve bugüne kadar nasıl gelmiştir,nerde kayıtlıdır..?Tabi ki hiç bi yerde..bunlar sadece methiyelerdir,sevilen kişileri yüceltme arzusudur..Diyojeni okumayan felsefesini bilmeyen kişilerin bu nükteyi anlatarak entellektüel kişiliğini kanıtlama çabasıdır…
Sonuç olarak diyeceğim şudur ki,size de böyle bir şey anlatılırsa,karşınızdaki kişiye şunu sorun lütfen,Nerden biliyorsun ve cidden sen bunu inanıyor musun?
şey, bir ihtimal de şu olabilir; belki onlar konuşurken oralarda biryerlerde birileri vardı casus gibim tarihin gizli kameraları gibim birşey. onlar duyup bugüne kadar dilden dile dolaşmalarına sebep olmuş olabilirler.
süper bir yazı olmuş,,,