Adli Tıp, tıbbı ve hukuku yapısında birleştirmiş bir ilim dalı.1839’da Sultan İkinci Mahmut tarafından Galatasaray’da açılan Mekteb’i Tıbbiyei Şahanede ders olarak yabancı hocalar tarafından okutulmaya başlanmış.Mazisi baya eski yani.
Adli Tıbbın bölümleri;
Ölüm , Otopsi , Birden Ölüm , Havasızlıktan Ölüm , Yaralar ve Ekimozlar , Gebelik , Doğum , Çocuk Düşürme , Çocuk Öldürme , Ahlaka Karşı Yapılan Tecavüzler , Zehirlenmeler , Adli Psikiyatri.
ÖLÜM
Ölüm en basit tanımıyla, kişiye canlılık niteliği kazandıran bazı fonksiyonların artık var olmaması sebebiyle meydana gelen bir olaydır. Bu fonskiyonlarsa, fizyolojik (dıştan gözlemlenebilen) ve biyolojik olaylardır.
Fizyolojik fonskiyonlar ; büyük hayat fonksiyonları olan dolaşım, solunum ve sinir sistemi fonskiyonları. Bu saydığım 3 büyük fonksiyonun faaliyetlerinin son bulmasıyla gerçekleşen ölüm şekline SOMATİK ölüm, vücut ölümü adı verilmekte.
Mevzu bulunan Adli Tıp anlayışına göre, bu 3 büyük hayat fonksiyonundan herhangi birinin, yapay (makineler vasıtasıyla) ya da doğal olarak vazifesini görmesi durumunda kişi ölmemiş kabul edilir.
Agoni Safhası: Can çekişme safhasıdır.Ölüm öncesi kişinin hayata tutunma isteği mevcuttur.Yunanca bir kelimedir,kökü “Ago” dur,manası mücadele,boğuşma,savaşmadır.
Bu agoni safhası, her ölüm çeşidinde mevcut, ancak ölümün çeşidine göre kısa ya da uzun süreli olabilmekte.Agoni safhasında şuur kaybedilmeye başlanmış ve iradi-istemli hareketler bozulmaya başlamıştır.
Hukuk bakımından önemli olan, kişinin bir hukuki akdi agoni safhasında yapıp yapmadığıdır.Çünkü bir hukuki aktin geçerli olabilmesi için, akti yapan kişinin akli melekeleri yerinde olmalıdır.Oysa agoni safhasında şuurda bulanıklar başgösterir.Bu yüzden agoni safhasındaki bir kişinin yaptığı akitler geçersizdir.
Agoni Belirtileri: Kişi genelde sakindir, gözler sabit bir noktaya odaklanır,yüz solar,alt çene düşer,ağız açılır,dil kurur,dudaklar morarır.üst göz kapakları düşer,pupilla genişler ve ışığa karşı reaksiyon vermez, yüz adeleleri gerilir, yüzde ve ensede iri taneli soğuk terlemeler başlar.El ve ayak soğumaya başlar,kalp ritmi düzensizleşir, nabız bazen normalin üstünde, bazen altında seyreder.Solunum ağır ve gürültülü olur.İstemsiz hareketler başlar, göz kapakları titrer, elde ve parmaklarda para sayar gibi hareketler oluşur, birden kalkmalar, kolu-ayağı fırlatmalar olabilir.Önce görme duyusu bozulur,sonra işitme ve hissetme.Kişi konuşamaz hale gelir.
Bazen, agoni evresinin son safhalarında yukarıda saydığım tüm bu hal ve hareketler birden kaybolur.Kişi sanki iyileşmiş, hayata dönmüş, sanki agoni safhasını hiç yaşamamış gibidir.İşte bu hal, bitmek üzere olan hayatın son kıpırtılarıdır.Görmüş ya da duymuşsunuzdur, kişilere ölümünün son anlarında bir canlılık gelir.Bu son canlılık kişinin ölüme tamamen yaklaşmış olduğunun belirtisidir.
Peki Agoninin Adli Tıp bakımından önemi nedir?
- Kişinin ölmek üzere olduğunu gösterir.
- Kişinin bu safhada yapmış olduğu kanuni akitleri geçersizdir.
- Kişi agoni safhasında işlemiş olduğu suçlardan ötürü sorumlu değildir.
Konu burada kalsın, bir sonraki yazıda Ölüm Çeşitlerini ve Ölüm Belirtilerini aktarmaya çalışırım.
Not: Neden bunları yazıyorsun? Amacın nedir? Adli Tıp Sertifikası dağıtıyorsun da bizim mi haberimiz yok aga? gibi sorulara yanıt olarak ; bunlar ders notlarımdı. Adli Tıp Hukuk Fakültesi 4. sınıfta okutulan bir ders, ancak bu derse öğrenciler önem vermez, çünkü savcı olmayacaksan pratik anlamda bir işine yaramıyor.Fakat bu bilgiler de her yerde mevcut değil, merak edenler olabilir, genel kültür olsun, yarışma programlarında falan karşınıza çıkar lan belki..
Ne acı bir durum bu ölüm. 91 yaşındaki ninemizi kaybettik bugün. Kimseye sıkıntı yapmadan yatırdığımız kanapede 2 gün içinde kuş gibi uçtu gitti kuzucuğum.
işleri çok evet, kurumun genişlemesi, uzmanların artması gerek.6 ay sonra rapor sunuyorlar.
aga 2009 da dosya yollamışız, bu ay geldi, çok işleri var çok..