Evet, efendim! bizim tabiplerin ve eczacıların yazıları niçin bu kadar kötü, yani okunaksız? Tabii ki bunun içine herkesi dahil etmiyorum, bir kısmının yazısını bu işle haşır neşir olan zevat pek ala okuyabiliyor fekat onların okumasının vatandaşa faydası dokanmıyor ki!
Hadi diyelim ki bazıları sol eliyle yazıyor -solakların yazıları genelde kötüdür- abim de solak olduğu için iyi bilirim. Bir kısmını da yazma engelli diye tesmiye edebiliriz, geriye kalan kısmı ne olacak peki?.
Efendim TUS sınavı diye adlandırılan her babayiğidin geçemediği bir imtihan vardır netekim. Bu imtihana uzman olmak isteyen adaylar girmekte ve kendisini aylarca bir odaya hapseduben say u gayret edüp netice almaktadır. İşte bu imtihan da güzel yazı kısmı da olmalı ve bu kısmı geçemeyen adaylara uzman doktor unvanı verilmemelidir acizane kanaatim. Çünkü birazcık mürekkep yalamışlığım var, ben dahi doktorların reçete üzerine yazdıkları yazı ile eczanelerin ilaç kutusuna yazdıkları yazıyı eksik harfleri gözlerimle tamamlayarak okuyabiliyorum. Ya bir harfini yanlış tamamlasam hafazanallah. Ne cennetiydi orası?
Bizi geçelim, biraz okuması kıt olan kimselere ne demeli? Ben hatırlıyorum çocukken, babaannemin annesi rahmetlik bazen aldığı ilaçların üzerinde günde kaç defa atılmasına dair yazıyı sorardı. Yahu ilkokuldayım ve okuma yazmayı iyi bildiğimi ispatlamak için o yazıyı okuyana dek anam ağlıyordu bilader. Bir âdem bir başkasına yapar mı bu zulmü?
Diğer yandan hadi doktorlar biraz kötü yazdı, sonuçta eczaneye gidiyoruz, onlar doktorların yazılarına aşina ve ilaçların isimlerini az çok hatırlıyorlar. Bu ara bizim bir Feyzullah vardı lisede, kısaca Feyzo derdik ve notları iyi olmasa da eczane kalfalığını iyi yapardı, bir çok ilacın ismini eczacıdan iyi bilirdi. Bu gibi sebeplerle doktorların yazıları bir türlü okunamıyor deyü bir varsayımı elimizde tutalım. Tutalım ki az sonra başka yerde kullanacağız. Nitekim işte kullanıyorum; varsayımların aksi mümkündür. Bu durumda bazen reçete yanlış okunduğu için yanlış ilaçları kullanarak derdine çare arayan hastalar bilirim. Bir de doktorları taklit ederek, ilaç kutusunun üzerine yazacağı iki kelimeyi karmaşıkça yazıp dozaşımına sebep olan eczacılar bilirim. Yahu bilader, çok mu zor? “günde iki, akşam bir sabah bir” yazmak. “Tok karnına” ibaresini de unutmayalım bu ara. Ben unutsam da eczacıların unutmaması lazım, midemizin delinmemesi için.
Sinirlendim şimdi. Sağlık Bakanlığına da dokundurmak lazım. Bizde, diğer bir çok emtianın yanında ilaç gibi elzem şeyler de dışarıdan getirilir. Dolayısıyla kısmen o ülkelerin dillerine ilişkin kelimeler, kısmen Türkçe karşılığı hiç bulunamayan (ne hikmetse) bazı Latince tıp terimleri var. Sağlık Bakanlığı her hasta olanın Latince bilmesi gerektiğine kani ki, ilaçların kullanma talimatlarını ve uyarılarını bir türlü Türkçeye çevirmiyor. Endikasyonlar, ne ki gadasını aldığım!
İşte böyle bizim halimiz. Bir de hasta olanların, doktora gitmeden komşunun ilacını kullandığını, gözlüğünü işportacıdan aldığını, diş protezini kapıdan pazarlamacılara yaptırdığını bilirim de, başka bir yazıya kalsın efendim. kalın sağlıcakla…
Not: bazı kelimeler veya harfler eski dilde yazılmış olabilir, yanlış da olsa tıbbi bir zararı olmaz sanırım…
Fazladan Not: Bu yazı bana değil, eski üniversitemden “lokman hekim” rumuzlu bir hocama aittir.
Sanırım Hayatım Boyunca Okuyamayacağım bu yazıyı 🙁
Başlıkta sırdan bahsediyor ama yazan abimiz herhalde herkesi, kötü yazının sebebini tahmin edebilecek kadar zeki sanmış ki sırrı açıklamadan bitmiş yazı.
Ben kendi adıma aklım ermediğinden çokça aramıştım zamanında. Bir rivayet odur ki çok fazla yazmaları gerektiğinden zamanla kendiliğinden kötüleşiyormuş öğrencilik hayatları boyunca. Bununla bilgi açlığımı tatmin etmiştim.
Sene olmuş 2013, elektronik reçeteye geçilmiş. Neyse ki artık ilaç adı okuma eziyeti de kalmadı yanlış ilaç alma riski de.
Ama itiraf edelim, bize hoşluk veren bir uğraşı da söküp aldı bu bilgisayar işi değil mi?
Brandy canım Raşit hocayı bilmemek mümkünmü sayesinde çok şiir ezberledi tüm sınıf (hocamızın cezasıydı şiir ezberletmek) Ispartalıydı kendisi burada yad edelim kendisini çok güzel insandı bana hep doğu şöyle böyle diye çıkışırdı bende sonunda bizde cumhurbaşkanı çıkarsak diye laf ebeliği yapmıştım bak şimdi utandım kendimden bu arada yazı çok güzel
Selametle…
Raşit hoca vardı lisede..her yazılı sonrası çağırırdı beni, kızım burda ne demek istedin, şurda ne yazıo,ben böle yazı görmedim diye bi başlardı… iyimser bilir hocanın konuşmasını 😀
Fakültedeyken kulakları çınlasın, Veli Karagöz Hocamız,sınavdan hemen önce,sınavla ilgili açıklamalar yaparken “Arkadaşlar mümkünse Latin Alfabesi kullanalım” demesi yarmıştı beni : ))
o kadar berbat bi yazım var ki, bazen utanıyorum. kendimden daha kötü yazan birini görmedim henüz. hızlı yazarım ama, ahaha… güzel konu, birinin değinmesi iyi oldu, saygılar