Lise döneminin önemini yeni yeni fark etmeye başladım.Özellikle de tarih ve edebiyat dersleri önemliymiş..Biliyorum,tarih ve edebiyat denince lise döneminde,çoğumuzun gözler ağırlaşır,çene esnemek için fırsat kollar,beyin uyuşur..
Edebiyat dersinden daha önemli olan şey aslında Edebiyat Öğretmenidir..Şimdi ünideyim ve arkadaş sohbetlerinde bazen şöyle diyaloglar olabiliyor; “edebiyattan nefret ederim” Şimdi bir insan evladı edebiyatı sevmeyebilir,normaldir,ama nefret ederim diyorsa bir problem olmalı..Yani tamam sevmezsin de nefretin sebebi nedir?Bu edebiyat denilen şey,sana fiziki bir zarar verebilecek yetiye sahip bir şey değil ki..
Bu nefret duygusunun sebebinin,edebiyat öğretmeni olduğunun kanaatine vardım..Şöyle ki: Edebiyat geçmişi zengin olan bir milletiz,bu edebiyat dünyamızı ders olarak işlerken de pek eğlenceli tarafları da yok..Ancak öğretmenin tavrı,üslubu çok önemliymiş be..
Hatırladığım ve şu an bana çok saçma gelen bir olay var..Edebiyat kitabından,müfredat gereği her hafta bir konu işlenirdi,bazen bir roman özeti bazen de bir şiir olurdu bu..Hoca derdi ki: arkadaşlar şiiri açıklayın,haftaya tartışıcaz…Kendimce açıklamaya çalışırdım,mısralardan ne anlıyorsam,anlamlandırmaya çalışırdım şiiri..Bir hafta geçer,o şiir sınıfta ilk önce okunur,sonra hoca rastgele ya da sırayla birilerimizi kaldırır,sen şu ilk dörtlüğü açıkla bakalım der..Sıra bana gelir,anladığım kadarıyla hocaya anlatırım “Hocam şair burada aşkın ulaşılmazlığını ve bu ulaşılmazlığa rağmen,aşkı bulma arzusunu falan filan vallahi billahi” diye anlatırdım ve hocanın tepkisi şöyle oluyordu “Hayır,şair orda onu anlatmak istememiş,şair bu dörtlükte…” bi dakka ya,haydaaaa,noluyoruz?
Yahu hocam,sen nasıl şairin bu şiirde aslında anlatmak istediğini net olarak bilebilirsin ki?Ortada bir şiir vardır ve ben bunu anlamlandırırken o an ki hali ruhiyetime göre böyle bir yorum yapmışımdır..Ortada,bu şiirden,mutlaka belli,kesin bir anlam çıkmalıdır diye şairin bir vasiyeti ya da her yazdığı şiirin meali mi mevcuttur?Peki hocam sen bana böyle çıkışıp,höykürüp,çemkirirken aslında ne yaptın biliyor musun?Bana bir bok öğretmeden,bende,benim bir dörtlüğü bile izah edemeyeceğim kanaatini uyandırdın,soğuttun beni be hocam!!!
Edebiyat öğretmeni önemlidir,hem de çooooook…
İkinci takıldığım konu ise tarih dersi ve müfredatı.Osmanlı Tarihiyle ilkokulda tanışmaya başlamıştık sanırım,ve ilkokuldan itibaren Osmanlı Tarihini hep gördük..Devirlere ayrılıyordu Osmanlı Tarihi,Kuruluş-Yükseliş-Duraklama-Gerileme-Çöküş..Hep bu müfredat şeklinde işlendi..Sizde de bu dersi görürken şöyle bir duygu oluyor muydu?Kuruluş ve yükselişi işlerken hoşuna gidiyordu insanın,Bilecik gibi bir yerden 3 kıtada toprak sahibi oluyordun ve her girdiğin savaşı kazanıyordun,insan gurur duyuyordu,ta ki,Çöküş dönemine kadar..Ya o nasıl bir dönemdi be,insanın okuyası gelmiyordu,sürekli kaybedilen savaşlar,toprak kayıpları,ikide bir tarih kitabında insanın gözüne gözüne sokulan “Kanuni Döneminde Osmanlı Toprakları” ve “Çöküş Dönemindeki Topraklarımız” şeklinde haritalar..Yani insanın içi burkuluyordu ister istemez.Hah işte benim düşüncem,bu ayrım yapılmasa,her padişah ayrı ayrı işlense,döneme ayırıp insanın moralini bozmayın be sayın müfredat maker (meykır) abilerim,büyüklerim..Hangi insan oğlu ister sürekli yenildiği,toprak kaybettiği bir dönemi okumayı,çalışmayı,bir de ordan not almayı?
Bir de,tarih bölümü okuyan arkadaşlarım daha iyi bilir tabi ki,ama hani şu çöküş dönemi nasıl bir dönemdir?Yaklaşık 100 sene sürüyor..Peki biri bana söyleyebilir mi,bu nasıl bir tanımlamadır ki,bir devlet 100 sene çökebilsin?Düşünüyorum,Türkiye Cumhuriyetimizin tarihi 85 sene ama Osmanlı 100 sene çöküyor?Bi garip geliyor…Hani şöyle biraz olaya mizahi bakıp,çöküş dönemi padişahlarından birini konuştursam,şöyle bir diyalog çıkar ortaya…
Padişah:Vezir,sağda solda haber çıkmış,çöküyormuşuz,ne iş?
Vezir:Padişahım Gevur Diyarından çıktı bu söylenti,bizimle bir alakası yok..
Padişah:Ulan anlamıyorum ki,nasıl bir çöküş bu,halan 3 kıtada toprağım var,en büyük kara ordusu bende,arada bana sığınan ülkeler oluyor ama çöküyoruz!!!Tez Gevur gazetelerinin yazı işleri müdürünü çağırın,tekzip metni yayınlasınlar…
Gecenin 02:28’inde aklıma geldi bunlar,lise önemliymiş,tarih,edebiyat önemliymiş…
Saygılar bizden efenim : )
kimsn artk yazını n bi paragrafını okudum ya harbiden tarih hiç çekilmiyo aslında edebiyatı seviyorum bilmiorum belki türkçe ögretmeni olmak istediğim içindir belkide içindeki şiirleri sewvdim için böle işte am bu yazındada haykırmışşın gibi bişi boşuna duyulmaz sesin ama ii yapmışın kimsen bu kadar onaylamak bakarım