Aga bugün öğleye doğru yemek yiycez avukat abüyle,tam 12’de yaşlı bi adamla kadın geldi,kadın boşanmak istiyormuş,yanındaki adamda,benim avukatın her dediğine “evet avukat bey,doğrudur avukat bey,sol daşaanı yidimin avukatı” modunda kafa sallayan,doğuştan kabullenmeci,onay makamı bi tip..
Klasik hikaye,kadın adamdan çok çekmiş,boşanmak istiyor,nafaka istiyor,30 bin TL tazminat,onu da istiyor bunu da..Kocan ne iş yapıyor diyoruz,çaycıymış..Adamın 30 bin TL tazminat ödeyebilmesi için,34 yıl boyunca her gün 102 duble çay falan satması gerekiyor kaba bi hesapla..
Bu kadın gitti,önceden davasını açtığımız bir kadın geldi..Bu kadının 4.celsesi görüldü,daha nihai karar çıkmadı.Kadın bugün kocasının uyuşturucu kullandığından bahsetti,çektiği sıkıntıları anlattı,benim avukata bakıyorum,açlıktan bayılacak avukat,karı gitmiyo da..Avukat içinden “Allah’ınız kitabınız yok mu lan,evlenirken bebişim bebişim modunda kaç gece keçileri bağlarken iyiydi,birden hepsi kötü mü oluyo laan,acıktım,sktir git 2 dakka bişi yiyyim” bakışlarıyla kadına baktı,ama kadın kaptırdı,anlattı..
Bu kadın gitti,başka bi kadın geldi..Bunlar kocasuyla anlaşmışlar,anlaşmalı boşanıcaklar.Ama anlaşma sadece “boşanma” üzerine,yeni bir boyut kazandırdılar olaya..Soruyoruz,çocuk kimde kalıcak,anlaştınız mı?Yok anlaşmadık diyo,soruyoruz nafakada anlaştınız mı?Diyor,hayır..Soruyoruz,tazminatı kabul ediyor mu?hayır etmiyor?
E çamurdan yaratılmış eyyy KUL,ne üzerinde anlaştınız o zaman?Biz boşanma üzerinde anlaştık sadece dedi..Avukat abü “kalibre,kalibre,dil altı hapımı getir bana,mazluuum mazlumu bulun,oyy başım” mimikleriyle kaş-göz çaktı bana..Cep telini arayıp,işi çıkmış gibi bi film çevirdik,kurtuldu adam..
Şimdi gözlemliyorum,boşanmak için gelen davacı kadınlar,kocalarına acaaayip geçiriyorlar..Adamın yediği yemekten,sıçtığı bokun gramajına kadar her şeyi anlatıyorlar..Erkekler sadece “boşanmak istiyorum” diyip gerisini avukata havale ediyorlar..
Kadınlar çok çektiklerinden mi böyle?Yoksa genetik olarak böyle kodlandıkları için mi böyle,bilmiyorum..
Bildiğim tek şey; “Haaafızzzz,deli para var olm avukatlıktaa”
Kusra bakma kalibre ama bu avukatlık abana oldum olsası şeytan meseleği gibi gelmiştir…Sonuçta suçsuzu korumak iyi hoşta vakti gelince suçluyu koruyup mazlumu eziyosun kazandığın parayıda çatır çatır yiyosun..Geçenlerde meslek tanıtımı için okuluma gelen avukatada demiştim aynılarını..”Suçlu olduğunu düşünürsen bırakırsın davayı”dedi de bu zamanda hele ortada güzel bi miktar para varda davayı bırakabilecek babayiğit var mı onu merak ediyorum…
:)Sevgili Ayşa, Kalibrenin dediği igibi bir kadından boşanmak gibi bir durumum olmadı olamaz.. Sadece bu model kadınları o kadar gördüm kii.. Mahremiyetin ne olduğunu unutuveriyoruz bir anda.. Ve bence bu konuda kendimize dürüst olalım, bunu kadınlar erkeklerden daha çok yapıyor…Ölçülerde çifte standarttan nefret ederim.. Eteğindeki bütün pisliği döküvermek şerefsizliktir.. Bunu ben yaparsam ben de şerefsizlerden biriyimdir inan.. Ölçüler şaşmaz..
Sevgiyle..
İlk önce yazılar cok keyifli ve.anlamadıgım münzevi kardeşin kadınlara takındıgı bu tuhaf davranışşş. acaba böyle bi durumlamı müşerref oldu onu merak ettim şimdi:D
: )) “efenim bunlar benim sınırlı gözlemlerim,bir yargıya varmadım farkındaysanız,acaba genlerden mi kaynaklı yoksa başka bir şey mi” diye kendi kendime sordum..
Evlilik ruhsatı da fena değil,hatta 6 aylık deneme süreci olsun adı da “evcilik” olsun,ilişki bitince,ya da çiftler başaramyınca,hukuki işlemin adı da “pilavdan evliliğin son bulması” olsun
Yazıdan çıkardığım sonuçlar şunlardır:
*insan denen mahluk bir ilişkiyi yürütmekten aciz olduğu gibi bitirmekten de aciz bir gerizekalıdır..
*Filmin sonu kötü bitince eteğindeki bütün pisliği dökmek genelde kadın türüne has bir şerefsizliktir..
*Boşanmak için bunca gerekçeye ihtiyaç duyulurken, yılanın başını taa küçükken ezmeli evlenmeden önce insanlar evlilik tuhsatını hak edeip etmediklerine bakılarak evliliklerine izin verilmelidir.
*Avukatlıkta deli para vardır ama, bir süre sonra insana olan saygının en hızlı tükeneceği mesleklerden biridir (bu kadar iğrenç örnekten sonra)
@ayşa: münzevi’nin davranışında bi tuhaflık yok,ikinci olarak,münzevi de bir kadın..
: ) Eyvallah
muahah kalibre hocam süper olmuş yazı 🙂 özellikle şu çaycı kısmına bayıldım 🙂