Rahat Otobüs Yolculuğu Taktikleri

12
11598

Memleketim ve okuduğum üniversitenin coğrafi konumu sebebiyle tek yolculuğum 1625 km sürüyordu  ve takriben 24 saat kadar. Dolayısıyla otobüs kaptanları kadar olmasa da hatrı sayılır tecrübelerim mevcut.

Paylaşayım ki diğer bünyeler, benim bulamadığım huzuru bulsun.

  1. Müşteri her zaman haklıdır kavramını otobüse bindiğin andan itibaren aklından çıkar. Otobüse bindiğin an, kaptan-muavin ekürileri haklıdır. Ağadırlar paşadırlar, öyle olmasalar bile öyle sanırlar.
  2. Bagaj meselesi daha otobüse binmeden insanı en çok gerek olaydır. Bagaj fişi vermemek için direnecek hırslı-azimli-atik-çevik bir muavinle karşılaşacaksın. Olsun, yılma. Al o fişi. “Abi bişi olmazz, garanti veriyorum” “Abi kim ne yapsın senin çamaşırlarını” “Abi fiş kalmadı” “Abla zaten arka kenara koydum senin bavulu, bişicik olmaz” türünden muavin savunmaları seni rahatlatmak için yapılan, hemşirelerin küçük çocuklara iğne yaparken ki “hiç acımıycak tamam mı” telkinlerinden farksızdır. Bu yüzden bagaj verirken ki tavrın, otobüs yolculuğundaki kaliteyi etkileyecek ilk adımdır. Bagaj fişini almaya çalışırken ki davranışların muavini ezici olmasın, ama kararlı olduğunu da göster. Unutma para verdin, geçici patron sensin. Ama gene unutmaki saatlerce sana hizmet edecek olan ya da tavrına göre yolculuğu burnundan getirecek olan da muavindir.
  3. Muavinler 2 ana kategoriye ayrılır. 15-30 yaş arası ve 30 ve üstü muavinler.En tehlikelileri 15-30 yaş grubudur. Bu grup gençliğin verdiği hezeyanla alt beyinde şunu taşır hep “muavinim diye horlatmam kendimi” Kendilerinin horlandığını düşünürler. Gerçi bunu düşünmelerine sebep olacak yolcu sayısı da az değil. Lakin bir kere dahi otobüse bindiğimde “lan muavinle alay ediyim de neşemi bulayım” diye düşünmedim. Muavin emekçidir, ekmeğinin peşindedir. Ama muavinlerin bu düşüncesi yolculara karşı bi önyargı oluşturuyor sanırım. Kendi kendine “bana emir kipiyle bişi söyliyemez yolcu” triplerine giriyorlar. Özellikle 15-30 arası.
  4. Muavinle iyi geçinmenin, kendisine topkek, ekstradan çay-kahve-kolonya olarak geri döneceğine inanan çok yolcu mevcuttur. Bunlardan olma ey yolcu. Ekstradan kek için enseye şaplak-göte parmak olmanın manası yok. Sonuçta 9-10 saatlik bi yolculuk bu. Hayatının kankasını seçmiyorsun.
  5. Yolculuğun herhangi bir zamanında “abi seni öne-arkaya  alabilir miyiz” sorusunu duyman muhtemeldir. Bu sorunun açılımı şudur ; “Şimdi yerleri tam ayarlayamadık, bi kadın-erkek geldi, e yanyana iki karşı cins oturamaz, yerini ver” Burdaki tavrın önemli. Muavin sana bunu söylerken diğer yolcular dikkat kesilir hadiseye “acaba yerini vericek mi” diye. Ortama göre “aa ne kıl adam,anlayışsız, öküz, hayvan” olabilirsin. Yerini değiştirmek istemezsen, muavin sana kıl kapar, muavin ilk fırsatta kaptana giderek “Ahmet abi 19 numaradaki totoş kalkmadı yerinden” der. Yol boyunca macera arayan kaptan abim de “Pezevenge bak, insanlık yapsan ölürsün sanki” der. Ön tarafta kaptan-muavin ikilisi tarafından baya bi dedikodun yapılır.
  6. İkram faslındaki gerginlik beni yiyip bitirmiştir arkadaş. Muavin ön taraftan arkaya doğru, o tekelerki servis arabasıyla gelirken gerilirim. Orda zamanlama çok önemli. Sıranın sana gelmesine daha 3-4 koltuk varken, şu servis masasını indirip beklersen “ulan ucuz-aç adam gibi gözükürüm” imajı gerer beni. Diğer türlüsü de tam sıra sana geldiğinde ilgilenmiyormuş gibi yapıcaksın, pencere tarafındaysan kafayı cama yaslıyıp dışarıyı seyret, koridor tarafındaysan müzikçalarla ilgilen. “Efendim ne alırsınız sorusu” geldiğinde “hı? ne mi alırım,  yaseminli yeşil çay alayım, az önce ıstakoz yedim, yasemin de rahat uyutur”  havasında bir cevap, çevreye karşı “vay be, adam topkeke, çaya-kahveye mi kaldı” görüntüsü verir. Sırf karizma olsun diye yolculuk boyunca 3 ikramı da “almıycam bişe” cevabıyla geri çeviren biliyorum (kendimden de biliyorum) Ancak tavsiyem şudur ki genç bünyelere ; daha bir kez bile, yolculuk boyunca ikramları geri çevirdim diye, ne molada ne yolculuk sonunda yanıma gelip de ; “Heyy, sen şu tüm ikramları geri çeviren 21 numaradaki cool çocuk değil misin” diye yaklaşan olmadı aga. Bu yüzden efendi efendi yiyin.
  7. Yanında oturan kişiyle girmek zorunda olduğun diyaloga dair defalarca yazıldı, espirileri yapıldı. Kısaca üstünden geçiyim. Yanında oturan kişiyle nezaket gereği ilk selamlaşırsın, buna  eyvallah. Ama ötesine geçmek zorunda değilsin. Nereli, kaç kardeş olduğunu, ne iş yaptığını, babanın ne iş yaptığını, ceddinin köklerini, nereye gittiğini, gittiğin yerde kimlere ne amaçla gittiğini kimseye anlatmak zorunda değilsin. Yanındaki kişiyle mecburiyet dolayısıyla yan yanasın. Bu senin tercihin değildi. Karşı tarafın sorularına kısa cevaplar ver. Sakın nezaket olsun diye aynı soruyu ona yöneltme. Çünkü sana sorulan sorunun aynısı kendisine sorulsun diye bekler çoğu kişi.
  8. Koltuk seçimi önemlidir. İlk kural, orta kapının önü alınmamalı. Sürekli kapı açılır-kapanır, gürültü vardır, muavin servisleri ordan yapar, hop diye biri alttaki şoför yatağından çıkar, biri çıkar biri girer, sürekli aksiyon vardır göz yorar. Son 7 senedir tercihim en arka sağdır. Kadınların en arka koltuk gruplarına oturma şansı %1’e yakındır. Bayanı oturtturmazlar orada. En arka sağı tavsiye ederim. Motor sesi bir süre sonra aynı seyirde seyrettiğinden ninni gibi geliyor. Koltuğu da istediğin gibi yatırabiliyorsun. Genelde de yanın boş olur, mis.
  9. Molalar, seyir konforu açısında pek önemlidir.İlk tavsiyem yolculuğa aç karınla başlamayın. Aksi takdirde molaya çok aç olarak başlıyacaksın. Bunun iki zararı var. İlki ; mola yerlerindeki her şey pahalıdır. Özellikle yemekler konusunda “kazıklayalım, kazıklamalıyız” düstur edinilmiştir. Bir pilav bir kuru fasulyeye 12 lira verirsin, gözlerin yaşarır, yutkunursun. İkinci zarar ise, bu yerlerdeki yemekler 24 saat verilir. Dolayısıyla sanma ki günde 6 kez pilav pişiriyor bu adamlar. Aynı yemek saatlerce sıcak tutulmak için ocak üstündedir. Lezzetsizdir, 3 kez içinden böcek çıkan yemeğe rastladım. İkinci çıkan garip bi böcekti,incelenmesi için üniversiteye gönderdim, benim adımı vererek literatüre geçirttim böceği. Mola yerinde 1 çay içmenin bedeli bile 2 TL’yi bulabilir. 1 TL çay için, 1 TL de çayın vücuttan atılması, tuvalet için verirsin. Tuvaleti 1 TL yapan zihniyeti alkışlıyorum, alkışladım. Bu konuda Bozüyük’teki “Ömür Dinlenme Tesislerini” tek geçerim. İnsani hizmetler ücretsiz, bebek emzirme yerine kadar düşünmüşler,tebrikler.
  10. Tüm Enerjisiyle Ağlayan Bebek Sendromu: Yolculuk kaliteni, belkide en çok etkileyen faktör budur. Bebektir, neden ağladığını bile bilmez, ama o el kadar şey, o kadar sesi neresinden çıkarıyor aga? Bu durumda yanında müzik çaların olsun. Müzik sesinde uyuyabilirsin ama, düzenli-düzensiz ağlayan, arada susan, birden yaygara koparan bir bebek sesiyle asla.

Bunlar en temel 10 tavsiye.Tecrübeyle sabittir ki riayet edersen yolculuk kaliten artacaktır.

12 YORUMLAR

  1. İlk bindiğinde vedalaşmalar gerçekleşir. Camdan sevdiceğine veya Ailene bakarsın. O arada gözlerinden bir damla yaş düşer. Keşke gitmek zorunda olmasam dersin. Ama mecbursundur. Benim en sevmediğim yol İstanbul yolu. Niye diye sorarsanız, bazen öyle bir trafiğe rastlardik ki şu otobüsten inip bir yürüsem der insan. Veya dışarıda özgürce dolaşan insanlara özenirim. Evde uyumak vardı nerden bindim buna derim. 🙂 Bir keresinde Tekirdağ’da 2+1 bir otobüsten bilet almıştım yolculuktan birkac gün önce. Otogara varınca bir baktık otobüs 2+2. E diyoruz noldu? Neymiş otobüs arıza yapmış. Benim gibi yol tutan insanlar bilir o 2+1 lerin değerini. Sonra ne mi oldu? Mecbur bindim, malum okul başlıyordu. Yanımızi da minibüs gibi durup durup doldurdular. Gidene kadar aglayacktim neredeyse. Ulan otobüs mu minibüs mu bu? Ereğli, çorlu, Silivri vs vs derken Bursa’ya varınca toprağı öpecektim.

  2. Herşey iyi hoş dinlenme tesisleri host eyvallah ama senin kaptan dediğin kişi orada 24 saat boyunca geçireceğin yolculuğun patronudur senın canın ona emanet ve o yollarda senı goturen odur kı unutma adam o işi sadece o seferde yapmıyor hergun çok az dinlenmeyle tekrarlıyor. Tamam vardır aralarında bıkaç çürük elma ama kimileride yollara adını yazmıştır..:)

  3. harika gerçekten en ince ayrıntısına kadar derlenip çıkarmışınız yorumlar yazılar harika baya bilgilendim ve eglendim ve eklemek istediğim bi konu var . . hani şu otobüste kibar kibar telefon konuşmaya çalışıp sesini ve telefonunun markasını ısrarla yolculara tanıtma gayretine girenler varya bitiyom onlara ozellikle bayanlar yapıyolar

  4. valla çogu konuda dıkkatlısın bende muavınım dedıklerın dogru bnmde basıkma geldı çogu sey yolcu yerı degıstırme falan ama ergende sunulan ıkramları gerı teptım dedın ya şimdikiler bilmiyomda tam tersı 1 se 2 istiyolar gençler akıllanmıs..Bide su var adam ikinciyi istemeye utanıyo tabii yalan hazır otobuse yetışmek için bır sey yıyemedım mola varmı dıye soruyo tabıı bu kısı onun oncesındde anlatmasına ggore çok gelıp gıtmış aynı fırmayla neyse oda bılıyo olmadıgını yok dıyınce o zamn 2 tane alabılırmıyım sorusu gelıyo karsına.verıyosun tabii.daha bır suru problem kendını begenmıs yolcuya denk gelırsen dınle dur.kıl oldugun kişilere varsada yok.ondan muavınlerle ıyı geçınmek lazım.acil çişin geldımı acımaz da durmazda araba.:D

  5. Lan notu unuttum…

    Not: Kardeşim özelliklede bayram seyran gibi herkesin son sürat şehir dışına kaçtığı zamanlarda mümkün mertebe gece yolcusu olmayın. Zira Cehennemle aranızdaki mesafe azalıyor. (Lan kaç kere yaptım bu boku şerefsizim alayında da şöforler daldırdı)

  6. Valla birader kanka muhabbeti olmasa da muavinle arayı hoş tutmak iyidir. Zira yeri geldi mi bavula yardım ederler. Özellikle de gece yolculuklarında benim gibi baykuşlara kahve ikramı sorulmadan yapılır. Canımdır o tarz muavinler.

    Gelelim ikram olayına. Her zaman ayar olmuşumdur. Bende ki gerilimde bana mı diyor yanımdakine mi? İlk kim atlayacak? Hangimiz daha aç rezaletidir. Şimdiye kadar sıkıntısız atlattım. Ama her an yan basabilirim bu konuda. 🙂

    Artı şu ikramlarda iki duble viski olsa. Atsan yolculuk daha iyi gitmez mi agacım? Ben bir kere bunu denedim. İçtim bindim. Öküz gibi 20saat yol sürecekti. Akşam otobüsü de olunca çaktım ufak viskiyi bünyeye. Otobüsü biraz zor buldum ama o yolculuk süperdi. Yanımdaki osurdu mu sıçtı mı bebe mi vızıkladı hiç umrumda olmadı zira sızmıştım. 🙂

    Bir dinlenme tesisi dikkati de benden olsun. Kayseri yolunda Asmalıkonak diye bir dinlenme tesisi var. Agacım 1çay,2poğaça 15lira. Aldım ama verirken parayı ağladım. İzmir yolundaki Cumhuriyet dinlenme tesisleri ise bu konuda en ideali bana göre.

  7. bu da güzel bi konu..Otobüste içtiğim hiç bişey bana tat vermez zaten..İçersemde her içeceğin insanın seviyesini gösterdiğini düşünürüm nedense..Mesela kola almak istesem görmemiş gibi hissederim kendimi..Çay içersem utangaç bi tavır sergiliyo gibi hani en ucuza gelen ve en klasik içecek odur çünkü..Ama kahve içersen karizmamdan geçilmez beehh..Şuna bak herkes kola içiyoo..Ben farklıyım abi ..Kahve içiyorum ben..Sadece bende mi oluyo bilmem :))

  8. Haha, benim durumum daha vahim. Hayır öyle çok uzun yolculuklar yapmış biri de değilim. En uzunu sanırsam 9-10 saatlik bişi. Sorun şu ki oturmayı sevmeyen bi insanım. Böyle ruhum çıkıyor, yol bitmiyor, daralıyorum. Bi keresinde ağlamıştım salya sümük, sebep? Yok, orda oturma zorunluluğu sadece.Acayip cool bi insanım bu arada, kahve mi, cıks, çay, ıı ıhh, kek, istemez, su aliim ben. Hayır alsam o çayı, kahveyi dökücem bi tarafıma, biliyorum. Durduk yere rezillik, çıkmaz da o leke. Ama arada çok canım çekerse içiyorum, yeni doğumuş bebeği tutar gibi tutuyorum bardağı, ay aman bişi olmasın, ay kafa kısmına dikkat, ay çok sıkma, dökülür/kırılır… ehehe…

  9. 5. maddenin bi versiyonuda biletinin ikinci bir kişiye daha satılmasıdır,2 kez yaşadım,ne gıcık bir durumdur ve her nasılsa onlar haklıdır,çaresiz yerini değiştirirsin inat edip kalkmadıysan muavinin çay veriş şekli bile değişir bide dinlenme tesislerinde ısrarla yolcuyu uyandırmaya çalışanları var muavinlerin,birkaç kere rastladım çok kutsal bir görev yaptıklarını zannedip uykunu mahvederler.

CEVAPLA

İnsan mısın? *