Tahammül Etmemenin Dayanılmaz Hafifliği

4
1772

Farklı fikirlere,sana yapılan eleştirilere tahammül eder misin?

Etmeli misin?

Etmediğin takdirde,tekrar mı eleştirilirsin?

Yoksa şu genel kabul görmüş görüşten misin ; “İnsanlar eleştirileri sindirmeli,açık görüşlü olmalı,zart-zurt”

Yok ya!

Neden ki?

İnsanlar,kendilerine yöneltilmiş eleştirileri hazmetmeli görüşü kadar, “insanlar kendilerine yöneltilmiş eleştirilere,bi hassktir çekebilmeli” görüşü de savunmaya değmez mi?

Yani,neden ben,senin eleştirini hazmetmeliyim,tahammül etmeliyim?

Neden senin eleştirin sebebiyle,kendimi kötü hissedeyim,huzursuz olayım,canım sıkılsın,kafa yorayım?

Bana gelip desen ki, “çok dar kafalısın”,ben bunu oturup bi düşünmeli miyim?Düşünmem için eleştiren kişinin kıstası ne olmalı?

Bunu diyen dostun olsa  ne tepki verirsin,ailenden biri olsa,sevgilin olsa,üçüncü bi tekil şahıs olsa?

Bana “çok dar kafalısın” ya da “müzik zevkin kötü” diyen birine,gönül rahatlığıyla “bi sktir olup gider misin” diyebilme özgürlüğüm var mı?

Eğer karşı taraf beni eleştiriyorsa,var agacım..

Bu eleştiri olayı,iç güdüdür,taa çocukluktan gelir,bunu anlamama sebep olan olayı,ilkokuldan arkadaşım (belki okuyosundur lan burayı Tunay,bakalım hatırlıcak mısın bu hatırayı) Tunay yaşatmıştı..

İlkokulda resim dersinde,hoca bi konu verir,1 ders saati içinde,biz de bişiler yapmaya çalışırdık.Resimler bittikten sonra,herkes birbirine “nası olmuş benim resim” diye sorardı ve diyalog şöyleydi ;

Öğrenc 1:Nası olmuş benim resim?

Öğrenci 2: Çok güzel olmuş..

Öğrenci 1:Ya benim ki?

Öğrenci 2:Seninki de çok güzel olmuş..

Sınıfta var 56 kişi,56 kişi de birbirine onaylatırdı..Günlerden bir gün,Simge adında bi arkadaş,Tunay’a sordu;

Simge: Tunay,nasıl olmuş resmim?

Tunay:Şimdi ben sana güzel yapmışsın dersem,sen de benim resme güzel diyceksin,kötü olmuş dersem,benim resme kötü diyceksin..

Simge:Böhüüü,salakkk!

Tunay işi,daha 9 yaşındayken çözmüştü..

Yaşlarımız büyüdü,ama olgu hala aynı..

İyi zamanlarda,herkes birbiriyle iyidir..

Şöyle bi deney yapalım..

Deneyin adı; “Yumuşak Karnı Dürtme Deneyi”

Etrafınızda,samimiyetinizin çok olmadığı,arkadaş olarak takıldığınız,iyi geçindiğiniz kişileri,bir kereliğine eleştirin..Sadece bir kereliğine ve olacakları izleyin..

Yumuşak karnına dokunun..Emin ol,sen birşey dediğinde,şimdiye kadar iyi geçindiğin kişi,seni eleştirecektir..“Sen önce kendine bak,aynaya hiç bakmıyosun galiba,sen kim oluyosun da beni eleştiriyorsun vs vs..” gibi sözlerle sana geri tepki verecek..

İyi zamanlarda herkes iyidir..

Umursayacağın eleştiri olacaksa,bunlar dostunun,ailenin eleştirisi olsun,geri kalanlar faydasız,geri kalanlar,eleştirenin kendi gediğini kapamak için,önce sana saldırması..

Tahammül etmek zorunda değilsin..

Ve birini eleştireceğin zaman,bi nefeslen,eleştirme..Herkes,kendi benliğine o kadar önem verir ki,eleştirilmek pek sarsar insanı..Savaş suçları mahkemesinde yargılanan soykırımcı Sırp Komutanlar bile,kendilerini savunurken ; “Yaptıklarımın yanlış olduğunu bana söyletemezsiniz” derken,sen normal bi vatandaşı eleştiriceksin,bu sarsar insanı..

Farkındaysan,hemen eleştirmeyin derken bile,hemen eleştirenleri eleştiriyorum,bu paradoksta ilme-bilime katkım olsun : )

Hade godum

4 YORUMLAR

  1. Eleştirini yapan insan ailen ise dostun ise kısacası seni önemseyen biriyse gerçekten önemsenmeli önerdikleri…
    Bi de eleştirmek eleştirilmek kulağa pek hoş gelmedi sanki biz bunu önermek olarak değiştirsek daha yapıcı olmaz mı? Belki bu şekilde kalpler kırılmaz hataların düzeltilmesinde bi yol katedilir…
    Selametle.

  2. Adam akıllı eleştiren herkeze kapı açık olmalı..Adabını bilerek konuştuktan sonra insanların size,sizde gördükleri bazı şeyleri söylemesi iyidir bence…Ama kafam hep rahat olsun diyen varsa ”…Umursayacağın eleştiri olacaksa,bunlar dostunun,ailenin eleştirisi olsun…”
    SelametLe…

CEVAPLA

İnsan mısın? *