Terlikleri dik de çık

Öğrenci evinden 2. el eşyaları satın alan spotçunun imrenilesi pazarlığının tınmaz havası uzaktan imbat, yakından tornado gibi.

Süper marketlerde ürünü kendin alman, kasada sıra beklemen ve hiç bir zaman pazarlık imkanının olmamasını bile bile bakkalları es geçmen neden?

İnce uçlu Nokia şarj aleti gibi bir arkadaşsın sen dedim birine, pek sevindi.İltifatlar ımız da değişti.

Birgün uyandığımda “ülkemizdeki çay stokları tükendi ve BM Türkiye’ye çay ambargosu uygulamaya karar verdi” haberini gördüğümü düşündüm.Feci bişi lan.Virüs salgını olsa, hayatta kalan son 5 kişiden biri olsam bu kadar ürkütemez.

8 yaşındayken bizi Arkeoloji Müzesine götüren öğretmenimin neyi amaçladığını çözemedim daha.Kesin bi önemi vardı, ama hala kavrayamadım arkadaş.Götürsene atari salonuna..

Banyodan çıkarken, 2. saniyede gelen anne azarının tedirginliği, banyo yapmanın getirdiği rahatlığı aldı götürdü benden. “Terlikleri dik de çık, ıslak kalıyor,bi kere de dik şunları”

Ortaokuldan arkadaşımı şu sıralar popüler bir dizide tesadüfen gördüm.Kötü bir kızı canlandırıyor.İyi rol yapıyor diyemem, kendini oynamış kız.

Ninja kaplumbağaların bir bölümünde Şıredır o demir maskesini çıkarmıştı.Zenciydi..Ne tesadüf di mi kötü adamın siyahi olması?

Ulan bi de şey geldi aklıma, eskiler hatırlar, bu mirc zamanında bi server vardı, “dal.net” diye.Peder valide sorunca “yabancılarla konuşuyorum,dilim gelişiyor” diyorduk 10 kaplan gücünde yalanla.”Ha tamam o zaman” diyip inanıyor ya da inanmış gibi yapıyorlardı. Ay sonu 56K modemle girilmiş internetin parası geldiğinde peder; “Oğlum fatura parasıyla 3 kur alırdın” dediydi, haklıydın baba, açaydım gollarımı,kursa yazdır diyeyydim. “Hi asl?” ile öğrenilmiyormuş : )