Tam zamanında bindim otobüse,her zamanki gibi en arka soldan biletimi almıştım.Bilirsiniz,otobüslerde en arka dörtlüden bayanlar bilet almaz.Bilet bulamadığından olsa gerek,yaşlı bir teyze(tahminimce 75 olsa gerek) arkaya doğru geliyordu,arkasında da 40 yaşlarında bir erkek..Adam dedi ki, “nene ben onları aradım,sen Kestel otogarda ineceksin seni karşılayacaklar” Teyze binbir hayır duası etti adama..Anladığım kadarıyla adam teyzenin akrabası değildi,adam otobüsten inerken bir sarılma el öpme falan olmadı..Adam tam giderken teyze kısık sesle “bana 10 kuruş verebilcen mi evladım” dedi,adam çıkardı 10 ytl verdi,teyze gene hayır duası etti.Yolumuz 12 saat kadardı,saatler geçtikçe,teyze yaşlılığın verdiği yorgunlukla uyuklamaya başladı,omzuma yaslandı istemsiz olarak,bir ara uyandı,omzuma yaslandığını fark etti “dalmışım oğlum kusura bakma” dedi, ne kusuru teyze dedim,istersen cam kenarına gel dedim,yok cam kenarında üşürüm,soğuk geliyor dedi,peki dedim..Otobüs tamamen doluydu,mola olduğunda,otobüsteki herkes teyzeye yardım için yarışıyordu, “teyze inmene yardımcı olalım” lar dolanıyordu otobüste..Yavaş yavaş indirdik teyzeyi otobüsten,bir kişi gitti,teyzeme bir çay bir de kaşarlı tost götürür müsünüz dedi,parasını ödedi..Yolculuk boyunca 3 mola oldu,3 molada da otobüsteki farklı kişiler teyzeye hep yardımcı oldu..Her yardımdan sonra,teyzemin dilinden dualar döküldü..
Mutlu oldum otobüste,yani düşünün bu otobüste toplam 46 kişiydik ve o 46 kişiden 10 küsürü teyzeye yardım etti sürekli..İyilik edenleri görmeye ihtiyacım var,sürekli şikayet ettiğimiz bir dünyada,şu toplam 40 metrekarelik otobüste 40 küsür iyilik gördüm.
Ankara’da indim ve bu yaşadığım sahnelerin bir garp ülkesinde nasıl tezahür edebileceğini ya da tezahür edebilme olasılığını düşündüm..Biliyor musun,olmazdı,bu şekilde olmazdı..Şark başka,şark çok başka…
Bak!Şarkın hümanistliği kendi içinden,insanın kendi içinden gelir,garpın hümanizm dediği şeyse,devlet hümanizmidir..Tam olarak şunu demek istiyorum; Hani Batı’yı gezip gören ve daha sonra ülkemize gelip şu cümleleri kuranlar vardır ya “Batı’da insana değer veriyorlar,batı insanı hoşgörülü” geç babam geç bunları..Orada insana değer verildiği doğrudur..Ama bu değeri veren tek başına bireyler değildir..Sosyal devlet ilkesi gereğidir bu,oysa bizde,bireylerin kendi çabası daha baskındır..
Bu otobüs olayı,eğer batı’da olsaydı kaç kişi bu derece yardım ederdi o yaşlı teyzeye?Bir-iki?Sanmam..Ülkemizin ekonomik durumu gereği sosyal devlet ilkesi tam olarak işlev kazanmamış olabilir..Ancak bizde bunu dengeleyen mekanizma,imkanı olan insanların kişisel çabası olmuştur..Bir mahallede bir fukara varsa,imkanı olanlardan aş götüren mutlaka olur..
Batı gelsin,hümanizmi bizde görsün..Duygusalız biz..Karşımızda müşkül durumda olan biri varsa,hemen empati yapabiliyoruz..Onun içinde olduğu durumu bir an bile olsa düşünüp içimizdeki yardım genlerini ortaya çıkartıyoruz..
Belgeselci Michael Moore diye biri var,Benim Cici Silahım ve Fahreneit 9/11 i çeken kişi,bir programı vardı NTV’de sanırım,Amerikan halkının tepkilerini ölçüyordu..Ekipten biri Newyork 5. caddede yere sereserpe uzanmış ve kımıldamıyor,ekipte kaçıncı dakikada müdahele edileceğini kamerayla kaydediyor,belkide dünyanın en kalabalık caddesi olan o 5. caddeden yüzlerce kişi gelip geçti ve 12. dakkada biri eğilip de “birader iyi misin” dedi..Yemişim Batı Hümanizmini..
Bana kimse gelip,bak birader Batı’da Kırmızı yandı mı arabalar tınk diye durur,hatta arabalara yeşil yandığında geçmeye kalksan gene dururlar geçmeni beklerler demesin..Bu onların insana verdiği değerden falan değil,cezai yaptırımın can yakacak derecede olmasındandır..Yani içinden gelerek yapılan bir şey değil kamu otoritesi kaynaklıdır..
Tarihine bak,öyle bir millettik ki,hammallar yük taşırken dinlenebilsinler diye,hammal taşları yapılmış yollara..
İşin Özünü 700 sene evvel Şeyh Edebalı vermemiş miydi? Eyy Oğul,insanı yaşat ki,Devlet Yaşasın..İnsanın oluşturduğu en küçük topluluk nedir?Aile..Aile kavramımız bozulmaya başladı..Aileme dokunmayın,aileye dokundurtmayın..
Sürçü Lisanlarım Köpeğiniz Olsun…